Eskişehir Türk Dünyası Vakfı, öncesi gün Eskişehir Büyükşehir, Odunpazarı ve Tepebaşı belediye başkanlarının önceki gün yapmış oldukları basın açıklamasında dile getirdikleri hususlarla ilgili bir açıklama yaptı.
Yapılan açıklamada, Türk Dünyasında gönüllerin birliği için ortak noktalar ararken ve bulurken, Eskişehir’de zaman zaman bu birlik ruhunu kaybedenlerin güneşi balçıkla sıvamaya çalıştıklarına şahit olunduğu iddia edildi. Türkiye’de ilk kez bir ilin “Türk Dünyası Kültür Başkenti” olduğu ve hiçbir ile nasip olmayacak ölçüde imkân, fırsat ve hizmetlerin sunulduğu bu süreçte, Türk Dünyasının kalbi aynı heyecan için çarparken maalesef ayrılıkların peşinde koşanlar olduğu belirtilen açıklamada, “Şehrin kültür, tarih ve vizyonuna ivme kazandıran Kültür Başkentliği heyecanının gelecekte de canlılığını koruması için şehrin sosyal, kültürel hayatına ve vizyonuna katkı sunan, estetik ve kullanışlı mekânlarla Eskişehir’in 2023 Vizyonuna zemin hazırladığı, tarihi eserlerin restorasyonları ile şehir hafızasının tazelendiği bu süreçte, bu gelişmelerden memnun olmaları ve katkı sunmaları gereken Belediye Başkanlarının, Kültür Başkentliği ruhunu koruyacak ve şehrimizi, Kültür Başkenti marka değerini daha da geliştirmek üzere hizmetler yapacak olan Türk Dünyası Vakfına ‘hukuka aykırı’ demelerini yakışıksız ve gerçeğe aykırı buluyoruz” denildi.
Türk Dünyası Kültür Başkenti (TDKB)Ajansı’nın, kanunla kurulmuş bir özel hukuk tüzel kişisi olup ilgili Bakanlar Kurulu Kararı ve üyelerinin Başbakan Yardımcıları, İçişleri, Dışişleri, Maliye, Kültür ve Turizm Bakanları, Eskişehir Valisi ile Danışma Kurulu Başkanının oluşturduğu TDKB Koordinasyon Kurulunun çizdiği çerçeve ve tespit ettiği temel ilkeler doğrultusunda, Yönetim Kurulu Kararıyla görevlerini yapmış ve yetkilerini kullanmış olduğunu ifade edilen açıklamada şöyle denildi;
SEHVEN YAPILAN YANLIŞLIK DÜZELTİLDİ
“Bu kapsamda, Kültür Başkenti sürecinde elde edilen müktesebatın kalıcı ve sürdürülebilir olması amacıyla Ajans Yönetim Kurulu 9 Haziran 2014 tarih ve 2014/11 sayılı karar ile Türk Dünyası Vakfını kurma kararı almıştır. Bu amaçla Eskişehir 1. Noterliğince 8 Temmuz 2014 tarih ve 13546 yevmiye no ile vakıf senedi tescil edilmiş ve Eskişehir 4. Asliye Hukuk Mahkemesi’ne kuruluş için müracaat edilmiştir. Mahkeme Vakıflar Genel Müdürlüğü’ne görüş sormuş ve Vakıflar Genel Müdürlüğü 8 Temmuz 2014 tarihli cevabi yazısı ile vakfımızın tescilinde sakınca bulunmadığını bildirmiştir. Asliye Hukuk Mahkemesi 9 Temmuz 2014 tarih ve 2014/602 Esas ve 2014/478 Karar No ile Vakfımızın kuruluşunu tescil etmiştir. Ancak gerekçeli kararda mahkemenin dosyayı özetlediği kısımda sehven Birlik Vakfı’ndan bahsedilmiştir. Gerekçeli kararın hüküm kısmında “Türk Dünyası Vakfı’nın Tesciline” ibaresi yer almıştır. Daha sonra mahkeme tarafından sehven yapılan bu yanlışlık fark edilmiş ve yine mahkeme tarafından 5 Ağustos 2014 tarih ve 2014/602 Esas ve 2014/478 Karar ile tavzih kararı edilerek düzeltilmiştir. Tavzih kararı Vakıflar Genel Müdürlüğü’ne de tebliğ edilmiştir. Vakıflar Genel Müdürlüğü 12 Temmuz 2014 tarih ve 15804 sayılı yazısı ile 4. Asliye Hukuk Mahkemesi’ne tavzih kararını temyiz etmeyeceğini bildirmiş ve aynı mahkeme 12 Temmuz 2014 tarihinde vakfın tescilinin kesinleştiğini tasdik etmiştir. 16 Temmuz 2014 tarih ve 29090 sayılı Resmî Gazete’de yayınlanarak Vakfımız resmî olarak faaliyetlerine başlamıştır. Türk Dünyası Kültür Başkenti Ajansı Koordinasyon Kurulu da 19 Aralık 2014 tarihli kararıyla Ajansın kurduğu vakfın uygun olduğuna karar vermiş ve Kültür Başkentliğinde elde edilen kazanımların korunması ve sürdürülmesinde Vakfımıza bir misyon yüklenmiştir.”
Kanun koyucunun ve yetkili kurulların çizdiği çerçevede görev yapan Ajansın misyonuna ve mirasına sahip çıkarak onu geliştirmek üzere kurulan Vakfın, hem hukuk önünde hem de yetkili devlet kademelerinde geçerli, meşru tüzel kişiliğe haiz Vakıflar Genel Müdürlüğünün kontrol ve denetimi altında bir kurum olduğunu belirtilen açıklamada, daha sonra şöyle denildi;
ÇABALARI ÜZÜNTÜ İLE İZLİYORUZ
“Süreç ve yapılan işlemler hukuka uygundur. Tescil aşamasında mahkemenin yaptığı yanlışlıktan dolayı Birlik Vakfı ile Vakfımızın ilişkilendirilmesi ise sadece bir itibarsızlaştırma gayreti olarak değerlendirilmektedir. Bütün kanuni süreçler titizlikle tamamlanarak kurulan ve mahkeme tarafından da tescil edilen vakfımızı şaibeli konuma düşürmek çabasını üzüntüyle izlemekteyiz. Güzide bilim insanları, düşünce adamları, iş adamları, yerel yöneticiler ve entelektüel kesimin bir araya gelerek oluşturduğu bu vakfın kurucusu olan 80 kişinin içerisinde yer alan bu üç belediye başkanlarının açıklamalarıyla, Eskişehir’imize ve ülkemize hizmette bayrağı bir adım ileriye götürme derdinde ve heyecanında olan insanları bir araya getiren Vakfı itibarsızlaştırarak kendileri için siyaset malzemesi yapma gayreti içinde oldukları apaçık ortadadır. Sonuç olarak; bu yaşananlar, Kültür Başkentliği sürecinde gizli ve açık engellemelere rağmen yapılan birçok faaliyet ve kalıcı eser çalışmalarının geldiği noktanın ne kadar önemli olduğunu da bize göstermektedir. Bizde bu açıklamaları yapmayı görev sayıyor ve Eskişehir’e sevgimizin bir ifadesi olan Türk Dünyası Vakfımız aracılığıyla eksilmeyen bir heyecan azim ve kararlılıkla çalışmalarımızı sürdüreceğimizi duyuruyoruz. Bu sevgi ve samimiyetimizi gören ve her fırsatta takdirlerini ileten Eskişehirli vatandaşlarımıza teşekkürü borç biliyoruz.”