İSTANBUL, 10 Şubat () - Makina Mühendisleri Odası (MMO) raporunda, dış kaynak bağımlısı ekonomide hızlı büyüme için sürdürülen "düşük kur" politikalarının Türkiye sanayisini ithalata bağımlı duruma getirdiğine dikkat çekildi.

Ekonomist Mustafa Sönmez'in, Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği MMO için hazırladığı "Sanayinin Sorunları ve Analizleri (III), Sanayi İthalata Teslim" başlıklı raporunda, Türkiye ekonomisinin, 2002 sonrasında, dış dünyadan yılda ortalama 40 milyar doları bulan dış sermaye girişini kullanarak yıllık yüzde 4.5 büyüdüğüne işaret edildi.

"Bu sermaye girişi, mallar üstünden bütünleşmeyi de hızla artırdı. Türkiye’nin, dünya ekonomisi ile dış ticaret hacmi hızla büyüdü" denilen raporda, şu gelişmelere dikkat çekildi:

"Öyle ki 2000 yılında 40 milyar dolar olan ithalat, 2014 sonunda 242 milyar doları buldu. Bu, yüzde 505 artış demektir. 2000 yılında milli gelirin yüzde 15’i dolayındaki ithalat, 2014 sonunda milli gelirin yüzde 30’una çıktı. Bu, 15 yılda yüzde 100’e yakın bir artıştır."

İHRACAT DÖVİZİ İTHALAT DÖVİZİNİN YÜZDE 61'İNİ KARŞILIYOR
Türkiye'nin 2010–2104 döneminde, yılda ortalama 142 milyar dolarlık ihracata karşılık, 231 milyar dolarlık ithalat yaptığına işaret edilen raporda, "Yani ihracat dövizinin, ithalat harcamalarının ancak yüzde 61’ini karşıladığı görülüyor. Yine ortalama olarak Türkiye, her yıl 89 milyar dolar net ithalatçı konumunda, yani dış ticaretaçığı vermiş bulunuyor" denildi.

Tarımın Türkiye dış ticaretindeki payının yüzde 4 dolayında olduğuna işaret edilen raporda, "Türkiye’nin dış ticareti dediğimizde, aslında sanayinin dış ticaretinden söz ediyoruz" denilerek şu bilgiler verildi:
 
"Türkiye’nin son 5 yılı analiz edildiğinde bile, sanayinin ithalatının ihracatından daha hızlı arttığı ve bu anlamda dışa bağımlılığının daha da hızlandığı görülüyor. Sanayinin 2010 yılında 136.3 milyar dolar olan ithalatı, 2014 yılında 233.6 milyar dolara çıkmış bulunuyor. Bu 5 yılın ortalaması alındığında, sanayinin yıllık 223.5 milyar dolarlık bir ithalat faturası olduğu görülüyor. Buna karşılık, 2010’da 109 milyar doları ancak bulan ihracatın 2014 yılında 152 milyar dolara yaklaştığı görülüyor."

İHRACAT 3, İTHALAT 4 ARTIYOR
Türkiye sanayinin yıllık dış ticaret açığının 2010’daki 70 milyar dolardan 2014’te 82 milyar dolara çıktığı ve yıllık ortalamasının da 87 milyar dolara yaklaştığı vurgulanan raporda, ihracatın yıllık artışı yüzde 9’da kalırken ithalattaki yıllık artışın yüzde 12’yi bulduğuna dikkat çekildi ve şöyle denildi:

"Başka bir deyişle, ihracat 3 arttıkça, ithalat 4 artıyor. Dış ticaret açığında 5 yılın ortalama artışı ise yüzde 22’yi buluyor. Beş yıl ortalaması olarak ihracatın ithalatı karşılama oranı ancak yüzde 61’dir. Sanayinin belkemiğini oluşturduğu ihracat, 2010–2014 döneminde milli gelirin ortalama yüzde 18.2’si büyüklükte. Ancak ithalat daha fazla ve milli gelirin yüzde 30’una yaklaşıyor. Bu da her yıl Türkiye’nin milli gelirinin yüzde 11.4’ü kadar dış ticaret açığı vermesi demek ki, oldukça yüksek Türkiye’yi oldukça kırılgan yapan negatif bir özellik."

DÜŞÜK KUR POLİTİKASI
"Sanayinin ithalata teslim edilmesinde izlenen kur politikası önemli bir yere sahip" diye devam eden raporda, şu saptamalara yer verildi:

"Büyüme için dış sermaye girişine ihtiyaç duyan Türkiye ekonomisi, söz konusu sermaye girişini kolaylaştırdığı için düşük kur politikasını hiç terk etmedi. Düşük kuryüksek faiz kurgusu ile sermaye girişini korumaya çabaladı. Bazı yıllarda cari açığın üstünde gerçekleşen sermaye girişleri, kuru aşağı doğru itmekte, ayrıca Merkez Bankası izlediği politikalarla döviz kurunu belli bir bant içine tutmaya çalıştı... Aşırı değerli kur siyaseti, üretimi, özellikle sanayi üretimini, tarımı, hatta hizmet üretimini bile olumsuz etkiledi, ucuz ithalatla temin edilen ürün karşısında yerli ürün tutunamadı, o ürünü üretenler çalışanlarına yol vermek zorunda kaldı. Üretim yerine ithalat, istihdam yaratmadı, işsizliği artırdı."

(GRAFİK)