Bitlis Gavs’ı Geylani Külliyatı İlim Araştırma Derneği tarafından Türk Dış Politikası Orta Doğu ve Kuzey Afrika konulu konferansı düzenlendi.
Bitlis Eren Üniversitesi (BEÜ) konferans salonunda düzenlenen programa, Stratejik Düşünce Enstitüsü ve Orta doğu Uzmanı Cahit Tuz konuşmacı olarak katıldı. Tuz, konferansında yaptığı konuşmasında Orta Doğu denilince çok büyük bir coğrafya, acının ve derdin yaşandığı bir coğrafya olduğunu söyledi. Tuz, “Biz de bu coğrafyanın bir parçasıyız. Burada en ufak bir sorun hepimizi doğrudan etkiliyor. Bu sorun mutlaka bize sıçrayacaktır. Bu vesile ile bu coğrafyayı iyi tanımak lazım. Son 12 yıl içerisinde komşu ülkelerimizle iyi ilişkiler kurmaya çalıştık” dedi.
Cumhuriyet döneminde batılılaşmak ile kendi dış politikasını orta doğu ülkelerinin aksine yapıldığını belirten Tuz, “Cumhuriyet döneminde uygulanan batılılaşma politikası Orta Doğu dışında yapılıyor. Orta Doğuyla yakın ilişkiler kurmak, onlarla bir araya gelmek gerici olarak algılanıyordu. Arapların elle yemek yemesini bizler gerici olarak algılarken, Avrupalılar bunu üniversitelerde tez olarak ele alıyorlardı” şeklinde konuştu.
Yer altı kaynakları bakımında zengin olan 350 milyonluk Orta Doğuyu 23 ülkeye bölündüğünü, ülkelerin dış politikalarının farklı olarak işlendiğini, Türkiye’nini dış politikada gelindiği noktayı ve izlediği stratejiye dikkat çeken Tuz, “Mevcut stratejik ilişkilerimizi geliştirmek, uluslar arası platformlarda güçlenmek , komşu çevre ve ülkelerle iyi ilişkiler kurmak, yeni coğrafyalara açılmak temel stratejidir.Daha önceleri uzak doğu ülkeleriyle fazla bir ilişkimiz yoktu. Sıfır sorun ilişkiler denilirken, bazı detaylar unutuluyor. Ülkelerin uluslararası ilişkileri konjektüreldir. Kısa süreli ilişkilerdir. Bu gün ilişkiniz iyi olduğu bir ülkeyle yarın iyi ilişkileriniz olmayabilir. Çünkü devletlerin temel politikaları kendi ülkesinin çıkarlarını sağlamaktır” ifadesini kullandı.
Bugün küçültülmüş bir dünya savaşının yaşandığının altını çizen Tuz, “Yaşanan savaşlar Arap, Türk, Kürt savaşı değildir. Bu coğrafyalarda yaşananlar küçültülmüş bir dünya savaşıdır. Kendi ülkelerinde bu savaşların yaşanmasını istemeyen Avrupalılar, farklı İslam ülkelerinde bunu yapıyor. Bu gün Suriye ve Irak’ta yaşananlar bunu gösteriyor. Oysa eğer sınırla çizilecekse, bu başkasının masasında değil, bu ülkelerde yaşayan insanların masasında çizilmelidir. Dolayısıyla bu toplum kendi kaderini kendi eline almak istiyor” şeklinde konuşarak orta doğu projesi ve kuzey Afrika hakkında bilgi verdi.
Programa, Bitlis İl Emniyet Müdürü Saim İşlek, bölgenin kanaat önderleri, imamlar ve çok sayıda vatandaş katıldı.