BU İTTİFAKTA HER ŞEY VAR MİLLET YOK
Türkiye'yi 12 yılda 3 kat büyüttüklerini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları söyledi: "Ülkenin önünü açtık, bunlar da hemen eski Türkiye'nin özlemi depreşti. Eski Türkiye'de hayat bulabileceklerini biliyorlar. Milletimiz 2002 seçimlerinden bu yana hep 'Oturun oturduğunuz yerde' dedi. 2007'de Cumhurbaşkanlığı seçimi kriziyle bir yol bulmaya çalıştılar derslerini aldılar. 2010'da Anayasa değişikliği referandumunda bir çatı kurdular başlarına yıkıldı. Cumhurbaşkanlığı seçiminde 14 parti bir araya geldiler bu kardeşinizin karşısında, siz de yine onlara dersini verdiniz. Biz sadece Allah'ın huzurunda rükuda eğiliriz, başka hiçbir yerde bugüne kadar eğilmedik ve eğilmeyeceğiz. Bunların aralarında çizgi mizgi yok hepsini kaldırdılar. Aynı sloganlarla, aynı vaatlerle, aynı tehditlerle milletin kapısına dayandılar. Dün Iğdır'daydım, bugün Kars'tan geliyorum. Ne diyorlar biliyor musunuz? Sürekli tehdit. Çünkü biliyorlar ki tehdit olmadığı zaman oy alamayacaklar ve bunun için de tehdit yoluna başvuruyorlar. Bu tehdide rağmen şu anda vatandaşımız direniyor, 'Çünkü bu bizim haysiyetimiz, onurumuz' diyor. Bu ittifakta her şey var da sadece millet yok. İçeridekiler yetmedi şimdi dışarıdan da takviye aldılar. Bakın son günlerde Amerika'daki, İngiltere'deki gazetelerde, dergilerde peş peşe bizim seçimlerle ilgili haberler yapılıyor. Sultan Abdulhamit'e, Menderes'e, Turgut Özal'a ne yaptıysalar, bana ne yaptıysalar yapmaya devam ediyorlar. Tutacak mı? 'Haber' dediysek bildiğiniz anlamda haber değil, eski Türkiye koalisyonuna destek haberleri bunlar. New York Times Gazetesi Türkiye'nin üzerinde kara bulutlar dolaştırıyor. Ekonomist Gazetesi 2011 seçimlerinde 'CHP'ye oy verin' çağrısı yapmıştı. Bu defa bölücü örgütünün güdümündeki partide karar kıldılar."
2,5 METREKÜP MEZARA GÖMECEKLER
40 yıllık siyasi hayatı boyunca her zaman 'Birlik, kardeşlik, huzur ve hizmet' dediğini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Çünkü biliyordum ki tevazunun üzerinde bir zenginlik yoktur. Bu makamlar gelip geçicidir. Cumhurbaşkanı olsan ne yazar sonunda geleceğin gideceğin yer toprak. Oradan geldik oraya gideceğiz. 2,5 metreküp bir mezar, oraya gömecekler. Hoca efendi 'Cunhurbaşkanı niyetine' demeyecek ki, 'Er kişi niyetine' diyecek. Başbakan olsan, trilyarder olsan yazar aynı şey söylenecek ve ondan sonra bütün seni seviyor görünenler hepsi çekip gidecek" dedi.
ZİYA GÖKALP'İN ŞİİRİNİ OKUDU
18 yıl önce Milli Eğitim Bakanlığı'nın ders kitaplarında dahi olan Ziya Göakalp'in şiirini okuduğu için cezaevine girdiğini hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, o şiiri alandakilerle birlikte tekrar okudu. Cezaevindeyken geceler kendisine gelen mektuplara cevap yazdığını belirten Erdoğan, şöyle konuştu: "10 bine yakın mektup yazdım. Şimdi Anadolu'ya gittiğimizde bakıyorum ki mektuplar çerçevelenmiş ve bana getirip onu gösteriyorlar. İşte mutluluk bu. Ve ben en verimli, en güzel çalışmalarımı o dönemde demir parmaklıklar arkasında yaptım. Kuruluşunun üzerinden 1,5 yıl geçmeden partimiz iktidara geldi. Başbakan oldum. O egemen güç olduğunu zannedenler 'Muhtar bile olamaz' diyorlardı. Doğru, muhtar olamadım Başbakan oldum, arkasından da Cumhurbaşkanı oldum. Milletimin desteğiyle, hayır duasıyla adım adım bu engelleri aştım. 10 Ağustos'ta da Cumhurbaşkanı olduğumda bazılarının içten içe 'Oh be kurtulduk' diye sevindiğini biliyorum. Sanıyorlardı ki cumhurbaşkanı olunca ben milletimle selamı sabahı kesip sırça köşklere kapanacağım. Cumhurbaşkanlığı görevini devralışımın üzerinden 9 ay geçti, şu ana kadar 4'üne 2'şer defa olmak üzere 43 vilayete gittim. Yurt dışında 30 ülkeyi ziyaret ettim. Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde muhtarlarımızdan esnafımıza, işçilerimizden öğrencimize, kadınlarımızdan iş adamlarımıza kadar her kesimden insanlarımızla gruplar halinde bir araya geldik. Davet edildiğimiz toplantılara, programımın el verdiği ölçüde katılmaya gayret ettim. Bunu bile hazmedemediler."
BULAMAZSAN CHP'NİN BAŞINDAN DEFOLUP GİTMEYE HAZIR MISIN?
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'ndeki klozet kapaklarının altın kaplama olduğunu söylediğini, kendisinin de genel sekreterine talimat vererek Kılıçdaroğlu'nu külliyeye davet ettirdiğini hatırlatan Erdoğan, şöyle devam etti:
"Ben orayı kastetmedim' diyor, hemen manevra. Zaten buna 'Çarkçı' diyorlar ya. Ve cevap veriyor genel sekreteri 'O kaçak sarayda oturmanın cevabını versin.' Onun cevabını zaten Danıştay verdi ama bunların ondan da haberi yok. Adamların takıldığı yer neresi biliyor musunuz? Ben TRT'de 'Gel incele eğer altın kaplı klozet varsa ben bu makamı bırakacağım. Ama bulamazsan sen CHP'nin başından defolup gitmeye hazır mısın?' dedim. Yapamaz, bunun yalanı bir değil. Bu Sayın Baykal'ı da böyle aldattı. Baykal ile görüştü çıktı, gazeteciler 'Aday mısın?' diye sordu 'Hayır değilim' dedi. Biliyorsunuz bu kaset genel başkanı. İşte pazar günü bunun için çok önemli. Hatay'ın buna gerekli cevabı vermesi lazım ki bu ülke bu tür yalanla yatıp yalanla kalkan siyasetçilerden kurtulsun. Bunların çapı, vizyonu işte bu kadar. Ufku, klozet kapağının ötesine geçemeyenler memleketin yönetimine talip."
Erdoğan, konuşmasının ardından helikopterle geçtiği Hatay Havaalanı'ndan uçakla Ankara'ya hareket etti. 

FOTOĞRAFLI