Batman Üniversitesi Meslek Yüksekokulu öğretim görevlisi Behiç Kılıç, Doğu Anadolu Bölgesi’nden elde ettiği toprakları ebru boyasına dönüştürerek sanat eserlerine imza atıyor.
Estetik beğeniyi günümüz sanat çatısı altına aktaran ebru sanatının, toplumun değer yargılarını yaşattığını da belirten Kılıç, ebru sanatının kültürel yozlaşmanın önüne bir bent çekerek, öz derinliklerimizi muhafaza etmeyi sağladığını söyledi. Kılıç, "Geleneksel sanatlarımızdan biri olan ebru sanatı, izleyiciye kolay görünen ama tam bir adaptasyon işi olan bu sanat usta çırak ilişkisi ile öğrenilebilmektedir. Sanatın özünde sabır yatmaktadır ve malzemeleri gayet tabidir. Ebru sanatının kendine özgü bir felsefesi ve metodolojisi vardır. Örneğin çiçeklerin sultanı olan lale vahdeti sembolize ederken, gül efendimizi simgeler, karanfilin kokusu Hz. Ali’dir. Papatya temizlik ve saflığın timsalidir. Ebru sanatını icra edecek kişinin önce bu sanata gönül vererek felsefesini ve metodolojisini öğrenmeli, işe mutfağından başlamalıdır. Toprak boyaların sabırla ezilmesi, pişirilmesi, kitrenin sevgiyle süzülmesi, kendi fırçasını kendi yapması, renklerin uyum ve gücünü bilmesi boyaya katılan ödün ayarına vakıf olması gerekmektedir" dedi.
Daha çok lale, bülbül yuvası, taraklı şal, gelgit gibi ebru çeşitleri gibi klasik unsurları estetik kaygı güderek öğrencilerine aktaran Kılıç, "Öğrencilerimizle atölyemizde klasik ebru çeşitlerinin sınırlarını zorlayarak sabır ve hoş görüyü öğreniyoruz-öğretiyoruz. Çok farklı malzemelerin birleşmesiyle ortaya çıkan eserlerin ve başarıların çalışmakla olduğunu görüyoruz. Bu usule uymayan işin özüne vakıf olmayan kişilerce yapılan ebru, klasik ebru sanatından çık farklı figürlerin ortaya çıkmasına neden olur. Örneğin bir gün batımı resmi ebru sanatında icra edildiğinde tekneden kağıda alındıktan sonra insanlar bu çalışmayı ebru sanatı olarak değil de sulu boya resmi olarak algılar. Yine günümüzde çeşitli hayvan figürlerinin de yapılması sanatın ruhuna uymamaktadır. Oysaki ebru ve resim sanatları kendi dünyalarının tahtında var olmalıdırlar. Topraktan elde edilen boyalar ebru sanatında yüzyıllarca kalabilme özelliği taşımaktadır. Kimyasal olanlar ise kalıcı değildir. Ebru sanatının zevk veren diğer yönü ise kuşkusuz boya hazırlamadır. Amacımız ebru sanatını gelecek kuşaklara klasik yöntemlerle aktarmaktır" diye konuştu.