Türkiye’nin en büyük, dünyanın ise sayılı müzelerinden biri olan Şanlıurfa Müzesi, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın katılacağı törenle kapılarını ziyaretçilere açacak.
AK Parti Şanlıurfa milletvekili adayı Nurettin Nebati, pazar günü Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından açılışı yapılacak ve aynı zamanda Türkiye’nin en büyük müzesi olan Şanlıurfa Müzesi’nde incelmelerde bulundu.
Müzenin bugün itibari ile tamamlanmış olduğunu dile getiren AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Nurettin Nebati, pazar günü gelecek olan Cumhurbaşkanı’nın açılışına katılacağı müzedeki hazırlıkların tamamlandığını belirterek, “Bu kompleks biliyorsunuz 31 bin metrekaresi arkeoloji, 6 bin metrekaresinde mozaik müze olarak planlanmış durumda birde park var bu parkla beraber, Türkiye’nin en büyük müzelerinden bir tanesi ve en büyüğü olmasından dolayı, dikkat çekici bir durumda. Çünkü din tarihini, inanç tarihini tapınma tarihini 10 bin 500 yıl geriye götürüyor. Göbeklitepe’deki kalıntılardan, bu tarafa doğru gelinceye kadar, başta İslam dünyası olmak üzere, Roma’dan geçmişe kadar bütün çağları yakalama imkanımız olabiliyor. Adeta bir insanlık serüveni içerisinde dolaşıyorsunuz. Bunun hemen yanı başında Halilürahmanın olmuş olması, Peygamberler şehrinin önemli merkezlerinden birisinin olması, bu alanı çok anlamlı kılıyor. Müzeler, tarih, geçmiş, insanlık tarihi ve İslam tarihi bütün bunlar, iç içe geçmiş bir şekilde insanı heyecanlandırmaması mümkün değildir. 70 milyon lira gibi ciddi bir bütçe gerçekleştirilmiş bir müze, hayırlı uğurlu olsun” dedi.
MÜZENİN AÇILIŞIYLA BÖLGEDE TURİZM PATLAMASI YAŞANACAK
Urfa’ya inanç turizmi çerçevesinde, kültür turizmi çerçevesinde ve Gastronomi kültürü ilişkisinde çok turist geldiğini ifade eden Nebati, şunları kaydetti:
“Bunlar hem geziyorlar, hem dolaşıyorlar hem de ibadetlerini yerine getiriyorlar. Urfa, bir tarafta var olduğu yapı itibarıyla Medine’yi anımsatıyor. Diğer taraftan insanın misafirperverliği, Anadolu’yu yansıtıyor olmasıyla kadim kültürümüzü yansıtan önemli şehirlerimizden bir tanesidir. Şimdi burada bir taraftan sanayi ve tarım gelişirken, turizm gelişirken tarihin dokusu da önemli bir unsur olarak ortaya çıkıyor. Tarihe, ilgi duyanlar, tarihe meraklı olanlar, geçmişi görmek isteyenler, insanlık serüvenini ve geçmişin bugüne kadar gelişini izlemek isteyenlerin açısından da bir alternatif oluşmuş durumda. Bu alternatifi görüp de yaşamak isteyenler buraya geleceklerdir. Şimdiden bir takım rezervasyonların yapıldığını duymaya başladım çok gurur verici bir durum şahsen mutlu oluyorum.”