Denizli’deki 47 STK vakıf ve dernek temsilcisi buluşarak Ortak Akıl adı altında platform kurarak seçimlerde istikrardan yana olacaklarını açıkladılar.
Çeşitli sivil toplum kuruluşu, vakıf ve derneklerin içinde bulunduğu Ortak akıl platformu üyeleri bir araya gelerek basın açıklaması yaptı. Denizli İmam Hatip Liseleri Mezunları ve Mensupları Derneği (DENİMDER) binasında yapılan basın açıklamasında, platform üyelerinin büyük bir kısmı hazır bulundu. 47 temsilcinin içinde bulunduğu Platform adına basın açıklamasını okuyan Memur-Sen Denizli İl Temsilcisi Osman Tavşan, “Vesayet zeminlerine, darbecilere, yasaklara ve kutsal devlet yalanına milletin egemenliğinin elinden alınması, istiklalinin riske atılması, tehditlere, tertiplere maruz bırakılması için hayata geçirildiğini görerek milletimizle birlikte gerekli cevabı verdik. Menderes’in 1946’da Yeter Söz Milletindir itirazıyla başlattığı vesayeti ifşa ve imha yolculuğunun, son dönemde gerçekleştirilen sessiz devrimlerle Artık Söz Sadece Milletindir sonucuyla taçlanmasının paydaşı olduk. Milletimizin bununla yetinmeyip “Yeniden Büyük Türkiye’yi inşa” ve “Adil Bir Dünya” hedefleriyle yeni Büyük bedeller ödememize, yoksullaşmamıza, özgürlüklerimizden, değerlerimizden yoksun kalmamıza neden olan o kara günleri geri getirmek isteyenlere sessiz kalmayacağız. Bu idrakle; 27 Nisan’da e-muhtıra üzerinden gerçekleştirilen vesayet kalkışmasına karşı dik duranların yanında olacağız. Dışarıda yazılıp içeride sahneye konmak istenen gezi kalkışması senaryosuna bütün sahneleri kapatan kararlı her duruşun arkasında duracağız. Vesayete imkan yok darbe fırsatı oluşturalım hezeyanıyla okyanus ötesinden planlanan 17-25 Aralık darbe girişimlerini püskürtenleri, bu girişimlerin faili paralel tetikçilere hadlerini bildirenleri yalnız bırakmayacağız” dedi. İstikrar sürecinin devam etmesinden yana olduklarını da açıklayan Tavşan, “Siyasi ve ekonomik istikrarın devletler açısından, varlıklarının devamı güçlerinin artması noktasında temel parametre olduğunu düşünüyoruz. Siyasi ve ekonomik istikrarsızlığın makus talih olarak pazarlandığı, özgürlüklerin risk olarak algılandığı, ötekileştirmenin zirve yaptığı, dışa bağımlı, ekonominin kısır döngüye mahkum, siyasetin cübbeli veya üniformalı vesayete mecbur bırakıldığı Türkiye fotoğrafının, artık mazide kalmasının mutluluğunu yaşıyoruz. Siyasette, ekonomide istikrar sağlayamayan ve dış politikada kararlı duruş ortaya koyamayan ülkelerin içine düştüğü durumu yakından gözlüyoruz. Suriye’de, Irak’ta, Mısır’da yaşananların vatandaşlarına ödettiği ağır bedelleri takip ediyoruz. İnsanlarına vatandaşı olmanın onurunu yaşatan bugünün Türkiye’sinin, öncelikle son on yıllık süreçte devam eden siyasi ve ekonomik istikrarın sonucu olduğunu bir kez daha vurguluyoruz. İstikrarını sürdüren Türkiye’nin; sadece kendi ülkemiz ve milletimiz için değil Filistin, Suriye, Bosna, Kosova, Makedonya, Somali, Myanmar, Arakan, Doğu Türkistan ve medeniyet paydaşımız bütün ülkeler için, merhamet ve adalet bekleyen dünya mazlumları için de büyük bir güvence olduğuna inanıyoruz” ifadesini kullandı.