Necmettin Erbakan Üniversitesi ve Türk Anadolu Vakfı işbirliği ile “İslam Medeniyetinin Kültürel Kodları” konulu bir konferans düzenlendi.
İlahiyat Fakültesi Mevlana Amfisi’nde düzenlenen, Bülent Ecevit Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Bayram Ali Çetinkaya’nın konuşmacı olarak yer aldığı konferansa; İlahiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ramazan Altıntaş, Türk Anadolu Vakfı Başkanı Mustafa Yayla, Dekan Yardımcıları Prof. Dr. Hayri Erten ve Doç. Dr. Fikret Karapınar ile öğretim üyeleri ve öğrenciler katıldı. İslam Medeniyetinin inşasından ve temel belirleyicilerinden bahseden Çetinkaya konuşmasında; İslam Medeniyetinin Dünya’nın bütün coğrafyalarına ulaşmış kadim bir medeniyet olduğunu belirterek, “Tarih boyunca Hint, Endülüs, Abbasiler, Selçuklular ve Osmanlılar medeniyet inşa etmişlerdir. İslam Medeniyeti medeniyetlerin üzerinde bir medeniyettir. Medeniyet bizleri kültür, ilim irfan kaynaklarına ulaştıran; edebiyat, tarih, musiki, sanat, ticaret gibi enstrümanlardan oluşur. Bunlar olmadan medeniyet olmaz” dedi.
Çetinkaya, İstanbul’da yaşadığı bir anısını da anlatarak, “Bir sabah soğuk bir kış günü ayakkabımı seyyar bir boyacıya boyatmak için gittiğimde boyacının ben siftah yaptım diyerek, daha siftah yapmayan arkadaşına beni yönlendirmesi beni çok etkiledi. İstanbul gibi bir yerde ticaretin, paranın çok öncelendiği bir yerde meslektaşına karşı yaptığı bu davranış İslam medeniyetinin ölü bir medeniyet olmadığını gösteriyor. İslam medeniyeti yaşayan bir medeniyettir. Yitik bir medeniyet değildir” şeklinde konuştu.
Türkiye’nin yılda 5.5 milyar doları karşılıksız olarak insanlığa yardım için verdiğinin altını çizen Çetinkaya şöyle devam etti: “Batı ülkeleri henüz gelişmekte olan bir ülkenin bu parayı nasıl verebildiğine anlam veremiyorlar. Medeniyetin olmazsa olmazı tabi ki güçtür, teknolojik gelişmedir. Ancak değerlerin olmadığı bir medeniyet, medeniyet olamaz. Medeniyet sadece rasyonel bir yükseliş değildir. İçinde değerlerin olduğu ruhi bir yükseliştir. İslam medeniyetinin kodları kültüründe, ilminde, irfanında, kütüphanelerinde, Endülüs’teki Kurtuba Camisi’nde, Buhara’daki medreselerde, Konya’daki medreselerde, Bursa ve İstanbul’daki camilerde, Kahire’deki mabetlerde gizlidir. Medeniyetimizin sürdürülebilir hale gelmesi için bu kodları ve şifreleri bugünün Müslüman neslinin çözmesi gerekiyor.”