Balıkesir Emniyet Müdürlüğü’nde açılan sergi, polislerin sanatçı ruhunu ortaya koydu. Naht ve ahşap yakma sanatıyla yapılan tablolar göz kamaştırdı.
Polis memurları tarafından tarafından yapılan eserler Balıkesir Emniyet Müdürlüğü girişinde sergilendi. Polis Haftası dolayısı açılan sergide naht sanatı ile işlenmiş dualar, ahşabın yakılması ile yapılmış tablolar ve boncuklardan oluşan nesneler büyük rağbet gördü. Naht sanatı ile ilgilenen polis memuru Eray Dal, "Balıkesir Polis Evi’nde çalışıyorum. 17 yıldır polislik yapıyorum. Benim yaptığım işin adı naht sanatı. Ben genelde beyaz kontraplak ile çalışıyorum. Kontraplağı temizledikten sonra şablonu yapıştırıp ya da çizme suretiyle, ince uçlu kıl testere ile gereken noktaları delerek şekillendiriyorum. Kesilen her bir parçanın arkasındaki çapaklanmayı temizledikten sonra dolgu verniği sürüyor ve zımparalıyoruz" dedi.
Ayetel kürsi tablosu hakkında bilgi veren Eray Dal, "Bu çalışma 25 günde ortaya çıktı. Zaman zaman bazı bölgelerde kırılmalar oluyor ve tekrar yapmak zorunda kalıyorum. Zaten daha önceden de kaligrafi sanatı ile uğraşıyordum. Herhangi bir kursa gitmedim. İnternetten bu sanatla uğraşan arkadaşlardan yardım alarak yaptım. Eserim ortaya çıktığında da arkadaşlarımda bir imrenme oldu, nasıl yapıyorsun diye çok sorular geldi. Bu sanatta öğrenme diye bir şey yok, sabır işi" dedi.
Ahşabı yakarak tablolar oluşturan polis memuru Özkan Kaya, "15 yıldır bu işi yapıyorum. Tabloların haricinde su kabağı üzerinde çalışmalarım oldu. 2006 yılında Milli Eğitim Bakanlığı’nın Tebliğler Dergisi’nde unutulmaya yüz tutmuş el sanatları içinde yakma gravür sanatı var. En basit resim bir haftada ortaya çıkıyor. Bu zaten benim 8. sergim" dedi.
Polislerin bu tarz işlerle meşgul olması gerektiğini söyleyen Kaya, "Bizler stresli bir mesleğe sahibiz. Bizlerin bu stresi üzerimizden atması gerekiyor. Bu da kahvede kağıt oynayarak olmaz. Evde bu işleri yaparak ufkumuzu geliştirmemiz lazım" şeklinde konuştu.
Bir dönem İstanbul Emniyet Müdürlüğü yapan Hüseyin Çapkın’ın Bursa Emniyet Müdürlüğü görevindeyken kendi eserini aldığını söyleyen Özkan Kaya, "Hüseyin Çapkın Müdürüm yakma eserlerden bir tane aldı. İstanbul’da bir kahve resmiydi. Her kesimin bir arada olduğu bir resimdi. Kimse kimseye karışmıyor, ama hepsi kahvede... Zaten onu vurgulamak istiyordum" dedi.