Diyarbakır’da yaşayan 61 yaşındaki Rahime Ağaçe Bayburt, çocukları için eğitim hayatını ve hayallerini 36 yıl erteledi. Annelik duygusuyla okuma aşkını erteleyen Bayburt, çocuklarının eğitimlerini tamamlamasının ardından, yarıda bıraktığı eğitimine tekrar başladı.
Diyarbakır’da yaşayan, 3 çocuğu ve bir torunu olan Rahime Ağaçe Bayburt, 1976 yılında Dicle Üniversitesi (DÜ) İngilizce öğretmenliği bölümünü kazandı. 1’inci sınıf öğrencisiyken evlenen Bayburt, zamanın şartları sebebi ile eğitimine devam edemedi. Çocukları doğduktan sonra eğitimine devam etmek için önüne fırsatlar çıkan Bayburt, bu sefer de çocuklarını ihmal etmemek için, okul hayatına dönmeyi reddetti. İyi bir anne olmak için eğitiminden taviz veren Bayburt, çocuklarının eğitimi için elinden geleni yaptı ve 3 çocuğuna da üniversite okuttu. Bayburt, çocuklarının eğitimlerini tamamlamasının ardından, çocuklarının da desteği ile yarıda bıraktığı okula döndü.
Çocuklarının kendisi için her şeyden daha değerli olduğumu ifade eden Bayburt, "1976’da DÜ Eğitim Fakültesi İngilizce öğretmenliğini kazanmış ve başlamıştım. Fakat evliliğimden dolayı okula devam edememe zorunluluğu doğdu. Diyarbakır’da hatta Türkiye’de o zamanki koşullarda evli bir kadının çok enderdi okula gitmesi. Onun için bırakmak zorunda kaldım. Hemen akabinde çocuklarım oldu. Kızım oldu arkasından 2 oğlum oldu, fakat bu arada üniversiteye kayıt yapıp da devam etmeyenlerin okula devam edebileceği bir af çıktı. Çocuklarım küçük olduğu için bu ilk aftan faydalanamadım. Çünkü çocuklarım küçüktü, bırakacak kimsem yoktu. Ve çocuklarımı da başkasının eline bırakmayı hiç düşünmüyordum çocuklarım için ben okul hayatımı erteledim, bıraktım. Çünkü onlar benim için her şeyin üstündeler" dedi.
HAYALLERİ İKİNCİ KEZ YARIM KALDI
Bayburt, çocuklarını okutmak için büyük bir emek harcadığını belirterek önceliği onların eğitimine verdiğini dile getirdi. Bayburt, yıllarca ertelediği hayallerine kavuşmak için 2000 yılında oğlunun teşvikiyle sınava girdi. Oğluyla beraber girdiği üniversite sınavında açık öğretimden Anadolu Üniversitesi’ne kayıt yapma hakkı kazandığını dile getiren Bayburt, bu bölüme kayıt yaptı. Bayburt, okumaya başladığı sene eşinin vefat etmesi ile bir kere daha okul hayatına ara vermek zorunda kaldığını ifade etti. Bayburt, "Bütün bu bendeki eğitim, okuma hırsı veya isteğini ben çocuklarımın eğitimine öğretimine verdim, onların en iyi şekilde eğitilmesini ve iyi bir öğrenim görmeleri için çaba sarf ettim. Çocuklarım büyüyüp okullarını üniversitelerini bitirdikten sonra 2000 yılında küçük oğlumla beraber üniversite sınavlarına girdim o da oğlum hadi anne bak beraber girelim sen bu kadar senedir okul hayaliyle düşünüp duruyorsun. Oğlum Çukurova Üniversitesi maden mühendisliği bölümünü kazandı. Bende turizm otelciliği kazandım örgüne de gidebiliyordum fakat yaş itibariyle o zamanlar nedense gençlerle aynı sıralara oturamam diye yaygın öğretimi tercih ettim. Anadolu Üniversitesi turizm ve otelciliğe başladım. Birinci yıl gittim ikinci yıl gireceğim zaman eşimin rahatsızlığı ve kaybından dolayı ona da devam edemeyince sınavlara giremeyince otomatik olarak sınıfta kaldım" diye konuştu.
ÖĞRENCİ KİMLİĞİNİ 36 YIL SAKLADI
Anneliğin verdiği duygularla 36 yıl boyunca hayallerini erteleyen Bayburt, üniversiteye kayıt yaptığı yıl kendisine verilen öğrenci kimliğini üniversiteden kalan tek hatıra olarak sakladı. Bayburt, 2011 yılında çıkan 2. affı değerlendirmek istedi. Çocuklarının da desteği ile tekrar okula başlamak için müracaatta bulunan Bayburt’un, okul kaydına dair herhangi bir belge bulunamadı. Bunun üzerine üniversite yıllarından kalan ve hatıra olarak sakladığı öğrenci kimliğini üniversite yönetimine veren Bayburt’un kayıt belgelerine ulaşıldı. Okula başlamasına çocuklarının vesile olduğunu aktaran Bayburt, "2011 yılında genel bir af çıktı genel af çıkınca yine benim çocuklarım sayesinde hadi bak af çıktı hiç olmazsa şimdi devam et. Üçünün de desteğiyle 2011 yılında ben DÜ’ye müracaatımı yaptım ve eski kayıtlardan hiç birini bulamadık bana ait kayıtları bulamadık. ÖSYM’ye müracaat ettik orada da kazandığıma dair belge var ama kaydıma dair bir şey bulamamışlardı. Bende 76’dan bir hatıra kalsın diye öğrenci kimliğimi saklamıştım. O kadar içimde kalmıştı ki o kimliği bile saklamıştım. Ondan sonra o kimlik ile DÜ ye tekrar başvurdum. Ve o kimlik numarasından kaydıma ulaştılar ve öğrenciliğimi kabul ettiler. 2011 yılında tekrar DÜ’ye başladım. Ve hala devam etmekteyim" şeklinde konuştu.
AMACI ÖĞRETMEN OLMAK DEĞİL, ÖRNEK OLMAK
Şuan 4. sınıf öğrencisi olan Bayburt, ilerleyen yaşının da verdiği dezavantajlarla dersleri vermekte sıkıntı çektiğini belirtti. Bölüm değiştirmek istediğini fakat buna izin verilmediğini kaydeden Bayburt, zorlanmasına rağmen bölümü bitireceğini ve diplomasını alacağını söyledi. Amacının diplomayı alarak öğretmenlik yapmak olmadığını, öğretmenlerin bir nesil yetiştirdiğini ve bunun çok kutsal bir görev olduğunu, bunu yapmak için geç kaldığını söyleyen Bayburt, kadınlara örnek olmak için okuduğunu dile getirdi. Okumak için geç kaldığını düşündüğünü fakat çocuklarının kendisine çok büyük bir destek olduğunu vurgulayan Bayburt, anneliğin kutsallığının her şeyden daha büyük bir değer olduğunu, bunca yıldır ertelediği hayallerinin çocuklarına değdiğini belirtti. Bayburt, çocuklarını çok sevdiğini kaydederek, "Şu anda dördüncü sınıf öğrencisi olmam gerekiyordu fakat 4. sınıftan hiçbir ders alamadım çünkü İngilizce öğrenmede dil öğreniminde çok zorlanıyordum. 36 yıl aradan sonra tekrar başlamış olmak, haliyle birçok şeyi unutmuştum ve hiçbir birikimim de yoktu. İkinci sınıfta ben bölüm değiştirmek için YÖK’e başvurdum. Fakat dil puanıyla girdiğim için böyle bir şeyin imkansız olduğunu söylediler. Eğitim derslerinde hiçbir problem yaşamadım fakat dilden yaşıyorum, alttan çok dersim olduğu için 4. sınıftan hiç ders alamadım ve hala da onun zorluklarını yaşıyorum umarım ileriki yıllarda mezun olup diplomamı alıp duvarıma asmayı hayal ediyorum. Yalnız diplomayı alıp duvara asmak değil tabi ki benim amacım ben bizim toplumumuzdaki kadınlarımıza genç kızlarımıza gerçekten bir örnek teşkil etmek için kadınlarımızın da neler başarabileceğini kendilerinde cesaret bulabilmeleri için bir örnek teşkil etmek amacı ile okula başladım. Yalnız diplomayı alıp duvara asmak için tabi ki değil. Ve benim amacımda öğretmen olmak değil öğretmenlik gerçekten çok kutsal bir meslektir. Yeni bir nesil yetiştirmek iyi bir eğitim verebilmek ve bir şeyleri çok doğru öğretebilmek gerekiyor. Ben İngilizce öğretmeni olsam dahi, diplomamı alsam dahi çok iyi İngilizce öğretemeyeceğimi düşündüğüm için öğretmenlik yapmayı hiç düşünmüyorum. Öğrendiğim kadarı ile çevremdekilere gençlere birazcık yardımcı olabilirsem o zaman en büyük gururum olur gerçekten ne mutlu bana umarım bunu görebilecek şansa da sahip olurum. Ben zaman zaman İngilizceyi geç öğrenmemden dolayı. Öğrenmek diyoruz okumanın yaşı yoktur fakat öğrenmenin yaşı vardır. Hele dil öğrenmenin ne kadar erken başlanırsa o kadar iyi olur. Okulu hatta bırakmayı bile düşündüm. Fakat yine çocuklarım anne evde oturup ne yapacaksın hadi devam et hiç olmazsa orada kendin rahatlıyorsun ve gerçekten de ben okula gittiğim zaman gençlerin enerjisini olduğu gibi kendimde buluyorum. Ve yine çocuklarımın desteği ile ve hala da devam ediyor, ben gerçekten onlarla gurur duyuyorum. Ben onlar için her şeyi yaparım. Ve zamanında zaten okulumu bırakmamda sadece onların iyi bir eğitim alabilmeleri içindi. Çocuklarımı çok seviyorum" dedi.