Mahkemeye sunulan son bilirkişi raporunda Üniversiteli Tuğba’nın bindiği aracı üreten ithalatçı firma yüzde 50 oranında kusurlu bulundu. Rapora göre kusur; “ Eğer aracın arka aks mili kapalı olsaydı, sürücünün kaşkolunun sarılması ve dolayısıyla başının kopması mümkün olmazdı” ifadeleri ile tanımlandı. Davada istenilen sonucu elde edemedikleri takdirde acılı aile AİHM’in kapısını çalacaklarını söyledi. TOSFED ise yaptığı son denetimlerde riskli pistlerin kapatılması gerektiğine yönelik 81 ilin valiliklerine yazı gönderdi.

7 dakikalık eğlenceyi kabusa dönüştüren Go-kart faciasının kurbanı olan Üniversiteli Tuğba Erdoğan’nın ölümünün üzerinden yaklaşık iki yıl geçti ama acılı ailenin hukuk mücadelesi sona ermedi. Kızlarının ölümünün ardından adalet peşinden koşan acılı aile mahkeme tarafından belirlenen 65 bin TL tutarındaki maddi ve manevi tazminat davasının 8’inci duruşmasında bu kez bilirkişi raporu ile ikinci sarsıntıyı yaşadı.

BİNDİĞİ ARAÇ ÖLÜME GÖTÜRDÜ

İstanbul Teknik Üniversitesi Makine Fakültesi Öğretim Üyelerinden Prof. Dr. Mustafa Vural, Doç. Dr. Turgut Gülmez, Prof. Dr. Şafak Yılmaz imzalı hazırlanan bilirkişi raporunda genç kızın sonunu getiren kazanın, bindiği karting aracından kaynaklandığı ve aslında ölüme açıkça davetiye çıkardığını gözler önüne serdi.
Bilirkişi raporunu değerlendiren acılı ailenin avukatı Avukatı Hasan Hilmi Yavuz; “Yeni gelen bilirkişi raporunda ise bu araçları üreten ithalatçı firma araçtaki kusur bakımından yüzde 50 oranında kusurlu bulundu. Aracın arkasındaki motorun aksı açıktı. Motorun aksı açık bir şekilde olduğu için kazanın meydana gelmesindeki en büyük faktör de bu olduğu için yüzde 50 oranında ithalatçı firmaya verildi. Yüzde 50 oranında ki kusuru ise hiçbir güvenlik tedbiri almayan işletmeye verildi” dedi.

BELEDİYE DE HATALAR ZİNCİRİNDE

Avukat Yavuz, korkunç kazanın içeriğindeki ihmaller zincirinin ilk halkasını özellikle söz konusu iş yerlerine gerekli denetimlerin yapılmadan ruhsat verilmesinin oluşturduğunu söyledi. Avukat Yavuz; “Bu kazanın meydana gelmesi hatalar zinciri ama en büyük etken güvenlik tedbirlerine uyulmamış olması.Buradaki durum açıkça ölüme davetiye çıkarmış. Kişilerin kask takması, koruyucu kıyafet giymesi, atkı takarsam sonuçları ne olur gibi bunu bilmesi mümkün değil. Saatte 60 km hıza ulaşan bir aracın insan hayatı açısından ciddi risk taşıdığı bir gerçek” dedi.

ÖNCE ANAYASA MAHKEMESİ ARDINDAN AİHM

Ceza davasında yaşadıkları hüsranı tazminat davasında da yaşamak istemediklerini belirten Avukat Yılmaz şunları söyledi: “ İstenilen sonuç alınmadığı takdirde başta Anayasa Mahkemesi ardından da Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne kadar biz bu olayı taşıyacağız. Biz bir canımızı kaybettik başka canlar kaybolmasın diye bunun mücadelesini vermeye çalışıyoruz.

“KIZIMIN ÖLÜMÜNÜ GÜN GÜN SAYIYORUM”

Kızının ölümünü gün gün saydığını söyleyen Baba Süleyman Erdoğan da tek umudunun bu tür olaylara karşı caydırıcı nitelikte yasaların çıkması olduğunu aktardı. Acılı baba Erdoğan; “ Belgelerin tam olmadığı aracın arka aksı açık açık olmasından dolayı atkı oraya sıkışmış kızımın da ölümü bu sebepten oldu açık seçik son bilir kişi raporunda görülüyor. Allah kimseye bu evlat açısını vermesin bugün benim kızımın ölümünü 771. günü ben bunu gün gün sayıyorsam benim maddi bir beklettim yok fakat beklentim şu, başka tuğbayların ölmemesi için hukuk mahkemesinin tazminatı inşallah yüksek tutacağını düşünüyorum” diye konuştu.

TOSFED VALİLİKLERE YAZI GÖNDERDİ

TOSFED Genel Sekreteri Mete Bayrakçı da 2014 yılı içerisinde Türkiye’de 100 adet hobi-karting pistine “Uygunluk Belgesi” verildiğini ancak bunun yeterli olmadığını söyledi. Özellikle TOSFED bünyesindeki denetimler sonrasında tüm valiliklere uyarıcı yazı gönderdiklerini dile getiren Bayrakçı; “ 10g ün önce de 81 ilin valiliğine yazı yazdık hobi-karting pistleriyle ilgili olarak. Güvenlikle ilgili lisansları olmayan hobi-karting pistlerinin tehlike arz ettiğini ve bunların kapatılmasına yönelik bir yazı yazdık. Çünkü TOSFED olarak yapılan denetimlerde ortaya en çok Go-kartların bakımları ile ilgili kayıtların tutulmasına ilişkin sonuçlardı. Hayat işi olduğuna göre mesuliyeti ağır bir iş. Belediyelerden ve valiliklerden şunu bekliyoruz, bizi yalnız bırakmasınlar çünkü bizim herhangi bir go-kart pistini kapatma yetkimiz yok dolayısı ile bu konuda yardımlarını bekliyoruz”diye konuştu.

TOSFED BAŞKANI: “ŞİKAYET ETTİK”

TOSFED Yönetim Kurulu Başkanı Metin Çeker de Türkiye’de sakıncalı pistlere yönelik şikayet mercilerin Valilik, Belediye ve Emniyet birimlerinin olduğunu aktardı. Bu noktada TOSFED olarak sadece denetim yapmakla yükümlü olduklarına dikkat çeken Başkan Çeker; “ Ege bölgesinde tespit ettiğimiz 22 pistten 6 tanesi uygunluk belgesi almış. Yine Emniyet ve belediyelere burada sakıncalı pistler var ve başvursa bile gereri yerine getirmediği için uygunluk belgesi almadan faal diye şikayette bulunduk” dedi.