Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, Uluslar ve Kültürlerarası Diyalog Enstitüsü IDI tarafından 3’üncüsü düzenlenen Dünya Barış ve Turizm Konferansı’na katıldı.
Üç yıl önce Berlin’de, Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç’ın himayesinde, IDI ve Özaltın Holding Yönetim Kurulu Başkanı ve aynı zamanda Gloria Otelleri sahibi Nuri Özaltın Başkanlığında kurulan Uluslar ve Kültürlerarası Diyalog Enstitüsü (IDI-Inter Dialog Institute), Çanakkale Savaşı’nın 100’üncü yıl dönümü nedeniyle Çanakkale’de Kolin Hotel’de Dünya Barış ve Turizm konferansı düzenledi.
Konferansa Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, Federal Almanya Cumhuriyeti eski Cumhurbaşkanı Avrupa-Akdeniz-Arap Birliği Derneği Başkanı Christian Wulff, Çanakkale Valisi Ahmet Çınar, IDI ve Özaltın Holding Yönetim Kurulu Başkanı ve Gloria Otelleri sahibi Nuri Özaltın, Özaltın Holding ve IDI’a Yönetim Kurulu Üyesi Elif Özdemir, IDI Genel Sekreteri Hüseyin Baraner, QTA Başkanı Thomas Bösl, New York Hükümet İlişkileri Başkanı ve Yahudi Meclisi Topluluğu İlişkileri (JCRC) İbra Kurulu Başkan Yardımcısı David M. Pollock, Türkiye Otelciler Federasyonu’ndan (TÜROFED) Mehmet İşler, UNWTO’dan (Madrid) Amr Abdel Ghaffar, King’s College London, IDI Başkanı Yardımcısı Prof. Dr. Friedbert Pflüger, FVW Genel Yayın Yönetmeni Klaus Hildebrandt ve Teolog Prof. Dr. Peter Antes katıldı.
Konferansta, Federal Almanya Cumhuriyeti eski Cumhurbaşkanı Christian Wulff, Cumhurbaşkanlığı döneminde yaşadıklarını ve istifa sürecini anlattığı ‘Zirveden Düşerken’ adlı kitabını imzalayarak, Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç’a hediye etti. Toplantının başlangıcında, IDI Genel Sekreteri Hüseyin Baraner, konferansla ilgili bilgi verdi.
IDI ve Özaltın Holding Yönetim Kurulu Başkanı ve Gloria Otelleri sahibi Nuri Özaltın, “Çanakkale Savaşları’nın 100’üncü yılında Çanakkale’de ve ülkemizde barış çağrısı çok yoğun bir şekilde vurgulanmakta ve sahiplenilmektedir. Bu vesileyle biz de Uluslar ve Kültürlerarası Diyalog Enstitümüzün ‘Turizmin Dünya Barışına Katkıları’ zirvesini Çanakkale’de düzenlemeye karar verdik” dedi.
Daha sonra, kültürlerarası diyalog, barış ve turizmin rolü başlıklı oturumun açılış konuşmasını, Federal Almanya Cumhuriyeti eski Cumhurbaşkanı Avrupa-Akdeniz-Arap Birliği Derneği Başkanı Christian Wulff yaptı. Wulff, Çanakkale’de bulunmaktan dolayı çok mutlu olduğunu ve Çanakkale’nin bir barış kenti olduğunu belirterek, “Truva Savaşı ve Çanakkale Savaşları’ndan sonra bugün Çanakkale barış için mücadele eden bir şehir. Halklar ve insanlar arasında barışı tesis edecek olan şehir” ifadesini kullandı.
Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç ise “Dünyamızda, özellikle yakın coğrafyamızda yaşanan gelişmeler, maalesef pek de olumlu değil. Irak’ta, Suriye’de, Miammar’da, Filistin’de, Fransa’da, Afganistan’da ve daha birçok yerde farklı inanç grupları tarafından bir diğeri aleyhine yakın zamanda birçok baskı, saldırı ve olumsuzluklar yaşandı. Bu yaşananlar, bizleri umutsuzluğa sevk etmiş olabilir. Aslında bunlar yeni olaylar da değil. İnsanlık ve dinler tarihine baktığımızda benzer birçok olayı hatırlayabiliriz. Ama bize düşen olumsuz örneklere takılarak ümitsizliğe kapılmak değil, karşılıklı saygı ve hoşgörüyü esas alarak birlikte daha yaşanabilir bir gelecek tasarlamak olmalıdır. İşte bu noktada bu kadar olumsuz örnekler, hemen yanı başımızda yaşanırken, düzenlenen bu konferansı çok önemsiyorum. Bu tür etkinlikler, sağduyu sahibi insanların da mevcut olduğunu, aslında bunların dünya genelinde çoğunluğu oluşturduğunu, insanların savaş ve çatışma değil, barış ve uzlaşı istediği göstermesi açısından değerlidir. Böylece bu güzellik ve iyi niyet çabasında bizlerin de bir katkısı olsun istiyoruz” diye konuştu.
“BİZİM İÇİN İKTİDAR NE KADAR ÖNEMLİYSE, BU TOPLANTI DA O KADAR ÖNEMLİ”
Arınç, konuşmasında seçimlere kısa bir süre kaldığını da hatırlatarak, “Bugün gerçekten çok önemli bir toplantı yapıyoruz. Ben geçmişte meclis başkanlığı yapmış, başbakan yardımcısı olarak siyasi görevini devam ettiren bir arkadaşınız olarak bu konferansa davet edildiğimde büyük bir mutlulukla, sevinçle geldim. Uluslararası diyalog ve kültürlerarası bu enstitünün yaptığı çalışmaları büyük bir takdirle takip ediyorum. Biliyorsunuz ki neredeyse 15 gün sonra Türkiye seçime gidiyor. Bu seçim için de hepimiz büyük bir gayretle çalışıyoruz. Sadece Adalet ve Kalkınma Partisi olarak değil, tüm siyasi partiler, milletvekilleri yoğun bir kampanyanın içerisinde. Ben de birkaç gün önce Van’daydım. Dün de Ankara’daydım. Bugün Çanakkale’ye geldim. Yarın Çanakkale’ye takriben bin 500 kilometre uzaklıkta Siirt’e gideceğim ve seçim gününe kadar bu çalışmalarımız devam edecek. Ama bizim için seçim ne kadar önemliyse yeni bir iktidar umudu ne kadar önemliyse başka ekselansları Christian Wulff’un davetli olarak katıldığı bu toplantıda o kadar önemli” dedi.
Bülent Arınç, Almanya ve Türkiye’nin iki dost ülke olduğunu belirterek, “Biraz önce ekselanslarının konuşması fevkalade güzel, fevkalade olumluydu. Elbette bugün birkaç hafta önce ziyaret ettiğim Almanya’da bazı toplantılara katılmıştım. Bu vesileyle gördüm ki Almanya’daki yurttaşlarımızdan seçmen olarak oy kullanacak 1 milyon 400 bin kişi var. Bu çok yüksek bir rakam. Tüm Avrupa’da 3 milyon diyelim, Türkiye vatandaşı seçimde oy kullanabilecek insan var. En azından Almanya açısından Türkiye’nin ne kadar önemli olduğu Türkiye açısından Almanya’nın ne kadar önemli olduğunu biliyoruz. Bu yakınlığımız sadece 1960’lardan sonra Türkiye’den giden işçi göçüne de bağlı değil. Sayın Cumhurbaşkanı biz tarihten bu yana savaş alanlarında da diplomaside de bilim adamlarının Türkiye’ye gelip, üniversitelerimizi kurmasından, bilim ve teknolojideki Alman gücünün Türkiye’ye yansımasına kadar birbirimizle yakınlaşmış, dost olmuş iki ülkeyiz. Şüphesiz pek çok ülkeden gelen dostlarımız var. Ama Almanya dominant bir ülkedir bizim için. Sizin gibi Cumhurbaşkanlarının Türkiye’nin önemini bilen, Türk vatandaşlarının Almanya için önemini kabul eden ve ’İslamiyet de Almanya’nın bir parçasıdır’ sözüyle diyalogun, barışın ve farklı inanç gruplarının bir arada yaşamasının barışa giden yol olduğunu söylemeniz sizi elbette yükseltmiştir, bir değer kazandırmıştır. Kitabınız çok önemli, Türkçe baskısını bana hediye ettiniz, teşekkür ediyorum ama siz yine zirvedesiniz. Zirveden düşmediniz. Şu anda Almanya’da çok deneyimli, başarılı bir siyasetçisiniz. Başınıza gelen veya getirilen iş Türkiye’de de pek çok ülkede de siyasetçilerin bir kaderidir. Ama beraat ederek, aklanarak, tekrar eski gücünüzün daha fazlasıyla hem Almanya siyasetinde hem de Türkiye ile ilişkilerin daha da güçlendirilmesinde çok önemli bir rol oynuyorsunuz. Sizin Türkiye’ye gelmeniz, Çanakkale’yi ziyaret etmeniz ve bu toplantıda bir dost olarak konuşma yapmanız bizlere büyük bir onur verdi. Bence bugünkü konferansımız Trükiye’de yapılan toplantıların en önemlisi olmuştur” diye konuştu.