Selçuklu döneminden kalma ve yaklaşık bin 200 yılık geçmişe sahip Eskişehir’in İnönü ilçesinde bulunan “Sultan Alaaddin Camii”nin minaresi yıkılma tehlikesiyle karşı karşıya. İlçe halkı ise, yetkililere durumun yıllardır bildirilmelerine ve şuana kadar herhangi bir sonuç alamamalarına karşın çareyi tarihi minareyi ince bir telle elektrik direğine bağlamakta buldu.
Caminin şuan ki durumuna ve alınan tedbire ilişkin açıklama yapan İnönü Belediye Başkanı Kadir Bozkurt, olumsuz hava şartlarında ve en ufak bir depremde caminin ve minarenin yıkılmasının kaçınılmaz son olduğunu söyledi. Yetkililerden bir an önce bu tarihi doku konusunda çalışma yapması gerektiğini ifade eden Bozkurt, “Burası fay hattının başlangıcı olan bir ilçe. Burada 3 derecelik bir deprem titreşimi olduğu an cami de gider minare de gider. Dolayısıyla bütün yetkililerin bu konuya bir an evvel çözüm bulması gerekiyor. Bu tarihi ve bulunulmaz dokunun korunması yönünde öncelikli çalışma yapılması gerektiğine inanıyorum” dedi.
“TEDBİR OLARAK MİNAREYİ NORMAL BİR TELLE BETON DİREĞE BAĞLAYABİLDİK”
İlçe Müftüsü Yusuf Eviş ise, caminin Selçuklu dönemine ait olduğunu kaydederek, yaklaşık bin 200 yıllık bir geçmişi olduğuna dikkat çekti.
“Minare her yıl daha fazla eğiliyor” diyen Eviş, “Görüldüğü gibi minarede açılma var. Bununla ilgili İlçe Müftülüğü, Kaymakamlık ve belediye olarak gerekli yazışmaları 4-5 yıldır yapıyoruz. İhale yapılacağını söylüyorlar ama şuana kadar herhangi bir şey yapılmadı. Çıplak gözle bile minarenin büyük bir tehlike arz ettiği görülüyor. Ancak biz sadece tedbir olarak minareyi normal bir telle arkadaki beton direğe bağlayabildik. Onun da çok iyi bir tedbir olabileceğini zannetmiyorum” ifadelerini kullandı.
“NASRETTİN HOCA’NIN TÜRBESİ HESABI İNCECİK BİR TEL ELEKTRİK DİREĞİNE BAĞLANMIŞ”
Caminin hemen yanında evi bulunan ve telle bağlanmış minarenin evinin üstüne yıkılmasından korkan Mesut İmri, “Nasrettin Hoca’nın türbesi hesabı incecik bir tel elektrik direğine bağlanmış. Bu, emniyet değil tam tersi daha da tehlikeyi arttırıyor” yorumunda bulundu. Evinin büyük bir tehlike olduğunu anlatan İmri, “2009’dan bu yana gerekli yazışmaları yapıyorum. Gerek BİMER üzerinden gerekse ilçe amirlerine durumu bildiriyorum. İlçe amirleri ellerinden geleni yaptılar ama bir türlü vakıfları aşamadık. Evimiz büyük bir tehlike altında. 3 tane çocuğum var Allah’a emanet. Her fırtınada, komşu illerde olan her bir depremde korkuyoruz” diye konuştu.
“NAMAZ KILARKEN KORKUYORUZ”
Cami cemaati de, cami içinde namaz kılarken minare caminin üstüne göçecek diye korktuklarını anlatarak, şöyle konuştular:
“Korkuyoruz. Minare göçecek yine caminin yanındaki yolu kapatıyorlar ama kimse “minare caminin üstüne göçecek” diye akıl etmiyor. Camiye hiçbir tedbir alınmıyor. Caminin içi de çatlak sadece minare değil. Biz yetkililerden bu caminin yeniden inşa edilmesini istiyoruz.”
Öte yandan cami minaresinin telle bağlanmasının yanı sıra şuana kadar alınan konuyla alakalı alınan bir diğer tedbir ise, caminin yanındaki yolun trafiğe kapatılması oldu. Yolun ortasına konulan, “Cami minaresinin yıkılma tehlikesinden dolayı yol araç trafiğine kapatılmıştır” yazısı ise dikkat çekti.