Cihan Oğuz / İstanbul, () - 34. İstanbul Film Festivali'nde, Çayan Demirel ve Ertuğrul Mavioğlu'nun "Kuzey / Bakur" adlı filminin "kayıt tescil belgesi" olmadığı gerekçesiyle gösterimine izin verilmemesi üzerine, festival programında yer alan 22 filmin yönetmen ve yapımcıları da bu durumu protesto ederek, filmlerini İstanbul Film Festivali'nde göstermeme kararı aldı. Bu nedenle, Altın Lale Ulusal ve Uluslararası Yarışmaları ile Ulusal Belgesel Yarışması ve Kapanış Töreni iptal edildi.

İddiaya göre, Kültür ve Turizm Bakanlığı Sinema Genel Müdürlüğü, 11 Nisan Cumartesi günü, festivali düzenleyen İKSV'ye bir yazı göndererek, 2004 yılından beri yürürlükte olan "Sinema Filmlerinin Değerlendirilmesi ve Sınıflandırılmasına İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmelik"in 15. maddesi uyarınca festivallerde gösterilecek Türkiye'de üretilen filmlerin "kayıt tescil belgesi" almış olması zorunluluğunu hatırlattı. Bakanlık, filmlerin gösterilmesi halinde hukuki yaptırım uygulanacağını belirtti.

Bu gelişme üzerine, 12 Nisan Pazar günü saat 16.00'da gösterilmesi planlanan Çayan Demirel ve Ertuğrul Mavioğlu'nun "Kuzey / Bakur" adlı filminin gösterimi, "kayıt tescil belgesi" olmadığı için gerçekleştirilemedi.

YÖNETMEN VE YAPIMCILARDAN "SANSÜR" PROTESTOSU

Bu gelişme üzerine, festival programında yer alan 22 filmin yönetmen ve yapımcıları bu tutumu protesto ederek, filmlerini İstanbul Film Festivali'nde göstermeme kararı aldı.

Konuyla ilgili yapılan açıklamada da, "Festivallerde gösterilecek yabancı filmlerden istenmeyen bu belgelerin yerli yapımlar için bir zorunluluk haline getirilmesini kabul etmiyoruz. Bunu bir baskı ve sansür olarak nitelendiriyoruz" denildi.

Açıklamada, 34. İstanbul Film Festivali'nde gerçekleştirilmesi planlanan Altın Lale Uluslararası Yarışması'nda yer alan film gösterimlerinin devam edeceği, ancak Ulusal ve Uluslararası Altın Lale ve Ulusal Belgesel Yarışmaları ile festivalin kapanış töreninin iptal edildiği duyuruldu.

Ayrıca, festivallerde gösterilecek Türkiye'de üretilmiş yapımların kayıt tescil belgesi almış olmasını zorunlu tutan “Sinema Filmlerinin Değerlendirilmesi ve Sınıflandırılmasına İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmelik"in değişmesi, yerli ve yabancı filmler arasında gözetilen farklı uygulamanın kaldırılmasının sağlanması için tüm sektöre, festivallere, meslek birliklerine dayanışma içinde olma çağrısı yapıldı.

BAKANLIK, FESTİVAL YÖNETİMİNİ SUÇLADI

Kültür ve Turizm Bakanlığı da konuyla ilgili bir açıklama yaparak, "sansür" iddialarını yalanladı.

Bakanlıktan yapılan açıklamada şöyle denildi:

"Bakur/Kuzey adlı filmin İstanbul Kültür ve Sanat Vakfı (İKSV) tarafından düzenlenen festivalden çıkarılmasına Bakanlığımız tarafından karar verildiğine dair yapılan açıklamalara ve bunun sonucunda yapılan haberlere ilişkin kamuoyunun doğru bilgilendirilmesine ihtiyaç duyulmuştur.

Açıklamada; Bakanlığımızın İKSV'ye gönderdiği söylenen yazısına atıfla filmin kayıt-tescil belgesi olmadığından gösteriminin iptal edilerek sansür uygulandığı bildirilmektedir. Ancak söz konusu yazı festival yönetimine yeni gönderilmemiş olup, ilgili mevzuatın hükümlerinin hatırlatıldığı 9 Ocak 2014 tarihinde gönderilen genel bir bilgilendirme yazısıdır. Festival yönetiminin eski tarihli genel bir yazıyı yeni gönderilmiş gibi lanse etmesi, kabul edilemez ve maksatlı bir tutumdur.

Festival yönetiminin tüm bilgi ve tecrübesine rağmen gerçekleştirdiği eksik uygulamaların neticesinde gelinen noktanın tamamen yönetim zafiyeti ve sorumluluk anlayışıyla bağdaşmayan bir durum olduğu açıktır.

Hal böyle iken festival yönetiminin mevcut noksanlıkları ve yanlış uygulamalarını saklayarak, sanki Bakanlık sansür uyguluyormuş gibi bir anlayışa sevk edecek açıklamalarda bulunması bu sorumsuzluğu daha da pekiştirmektedir.

Özgürlük ancak yasaların uygulanmasıyla teminat altına alınabilecek en önemli değerdir ve istisnasız tüm kişi ve kuruluşlara sorumluluk yüklemektedir."

"PKK BELGESELİ" İDDİASI

"Ayrıca filmle ilgili yapılan haberlerde 'PKK belgeseli' nitelemesinin kullanılmasının da işaret ettiği gibi ortada terör örgütü propagandasının söz konusu olması hiçbir şekilde temel demokratik değerlerle ve düşünce özgürlüğünün evrensel kriterleriyle bağdaşmayan bir durumdur. Bu noktada da 'PKK belgeseli' nitelemesinin işaret ettiği gibi, terör örgütü propagandası konusu da söz konusu vakfı ve festival yönetimini ilgilendirmektedir.

Tüm bunların öncesinde ise gerek festival yönetimince gerekse de filmin yapımcıları tarafından filmin gösterimi için yerine getirmekle yükümlü oldukları yasal sürecin hiçbir şekilde başlatılmadığı hatta yok sayıldığı da açıktır.

Noksanlıkları gizleyerek, yanlışlıklar silsilesi olarak devam eden bu süreçte Bakanlığımızı sansür uygulayan bir kurum olarak göstermeye çalışmak en hafif ifadeyle yalan beyandır.

Bu itibarla, aksine iddialar gerçekle bağdaşmamaktadır."