SAMSUN (AA) - FATİH MEHMET KÜRKÇÜ / FATMA KALAY - Samsun'da 1912 yılında inşa edilen 103 yıllık tarihi "Samsun Sultanisi", inşasında kullanılan demir profiller nedeni ile sarsıntılar karşısında esneyerek, aradan yıllar geçmesine rağmen ayakta kalabiliyor.

Günümüzde Atatürk Anadolu Lisesi olarak hizmet veren binada okul müdürü olan İzzet Acarel, AA muhabirine yaptığı açıklamada, binalarının "esnemesi" ile dikkat çektiğini söyledi.

"Samsun Sultanisi" adıyla 1912 yılında okul olarak inşa edilen binanın, o yıllarda çimento olmadığı için kat aralarının demir profil ve tuğla kullanılarak inşa edildiğini anlatan Acarel, binanın sağlamlığı nedeni ile hasar görmeden 103 yıl boyunca ayakta kalabildiğine işaret etti.

Tarihi yapının bodrum katıyla beraber üç katlı bir bina olduğunu belirten Acarel, 535 öğrencili okulun, yürürken esnediğinin hissedildiğine işaret ederek, şöyle konuştu:

"O yıllarda çimento yok, kaynak yok. Dolayısıyla volta tekniği denilen bugünün çelik konstrüksiyon mimarisi tarzında yapılmış bir okul. Bu manada çok önemli bir yapı olduğunu düşünüyorum. İkinci kat yapılırken dizilen iki demir arası tuğlalar ile kapatılmış. Hazır beton dediğimiz beton olmadığı için bunlar demirler ile birleştirilmiş. Bina demir olduğu için esniyor. Bunu yürürken bile hissedebiliyorsunuz. Bina depreme çok dayanıklı. Bugüne kadar hasar görmeden ayakta kalabilmiş. Esnemesi demek yıkılması ya da sallantısı var diye tehlikeli demek değil, demir olduğu için esniyor. Bu yüzden inşası demir, depreme çok daha dayanıklı. Amortisör gibi düşünün esniyor ama dağılmıyor, kopmuyor, yıkılmıyor. Aslında o zamanın teknolojisiyle bir avantaj. Burası sağlam, depreme dayanıklı."

- Binada 103 yıllık Marsilya kiremidi var

Batı ülkelerinde 300 - 500 yıllık okullar olduğunu anımsatan Acarel, Türkiye'de de çok sayıda asırlık bina olduğunu, bu binaların yaşatılması gerektiğini vurguladı.

Tarihi binanın yapımı sırasında Fransa'nın Marsilya şehrinden kiremit getirildiğini de belirten Acarel, 103 yıl öncesine ait ellerinde bir kiremit kaldığını onu da özenle sakladıklarını anlattı.

Okulun trabzanlarının da yine o yıllara ait tekniklerle yapıldığını dile getiren Acarel, şöyle devam etti:

"Tırabzan dediğimiz demirler var, o zaman yine elektrik kaynağı olmadığı için bunlar da dövme demir denilen tarzda yapılıyor. Daha sonra bunların eklenmesi, kaynak söz konusu olmadığı için perçin sistemi ile yapılıyor. Bunlar da bizim için değerli kabul ettiğimiz o yıllarda çok emek verilerek yapılan teknikler. Her şeyi kendi şartlarında değerlendirmek lazım. O yıllarda tavan yüksek oluyor. Bu binada tavan 3 - 3,5 metre yüksekliğinde. Bu nedenle salonlarda, sınıflarda konuştuğunuz zaman çok fazla gürültü hissetmiyorsunuz."

Tarihi yapıya ilk kez gelenlerin, binanın sallandığını söylediğini aktaran Acarel, "Binanın sallandığını söyledikleri zaman, hiç korkmamalarını söylüyorum. Bu binanın sallanması çürüklüğü anlamına gelmez, demir üzerine oturtulduğu için demirin esnemesinden kaynaklanıyor diye cevap veriyorum" diye konuştu.

Bu güzel mimariyi kazandırdıkları için emeği geçenlere teşekkür eden Acarel, okulun Samsun için çok değerli bir estetik marka olduğunu söyledi.

Bu tarz tekniğin İstanbul'daki Dikilitaş'ta da kullanıldığını ifade eden Acarel, "Sultanahmet Meydanı'ndaki Dikilitaş 6 mermer kaidenin üzerine oturtulmuştur. Çünkü alttan darbe alıp esnediği için Dikilitaş'ın düşmesini engellemek için yapılan bir sistemdir. Bunlar hep bilinçli olarak yapılmıştır zamanında, rastgele şeyler değildir" dedi.

TMMOB İnşaat Mühendisleri Odası Samsun Şube Başkanı Cevat Öncü de söz konusu tarihi binanın yapım tekniği ve kullanılan malzemeler nedeni ile sağlam bir bina olduğunu belirterek, binanın yürürken bile esnediğinin hissedilmesinin yapıda ağırlıklı olarak demir profiller kullanılmasından kaynaklandığını kaydetti.