İnönü Üniversitesi Öğretim Görevlisi Prof.Dr. Cengiz Yakıncı, erken doğumun önlenmesinin Sağlık Bakanlığı’nın politikası olması gerektiğini belirtti.
Doğum eyleminin gebeliğin 37. haftası tamamlanmadan önce başlamasına erken doğum tehdidi, eylemin bebeğin doğumuyla sonuçlanmasına da erken doğum adı verildiğini belirten Prof.Dr. Cengiz Yakıncı, zamanından önce doğan bebeklerin olgunlaşmamış (prematüre) olarak adlandırıldığını kaydetti. Tüm gebeliklerin yaklaşık yüzde 8’inin erken doğumla sonuçlandığını ve bu şekilde dünyaya gözlerini açan prematüre bebeklerin çok önemli risklerle karşı karşıya kaldığını ifade eden Yakıncı, prematüre bebeklerin çoğunlukla akciğerleri gelişmediği ve emerek beslenebilme becerileri olmadığı için ortalama bir iki ay süreyle hastanelerin yenidoğan ünitelerinde yattıklarını söyledi.
Doğar doğmaz hastaneye yatan bu bebeklerin bir kısmının hayatını kaybettiğini diğer bir kısmının da uzun süreli hastane yatışları ile takip edildiğini belirten Prof.Dr. Cengiz Yakıncı, “Yenidoğan dönemi bebek ölümlerin en önemli grubunu olgunlaşmamış (prematüre) bebekler oluşturmaktadır. Hastane hayatını atlatan bu bebekler ileride önemli tehlikelerle karşılaşabilmektedir. Serebral palsi (beyin felci), epilepsi, körlük gibi bazı hastalık durumları bu risklerden sadece birkaçı. Hem bebeğe hem ailesine hem de topluma maddi ve manevi yük olan olgunlaşmamış (prematüre) bebeklerin doğmasını önlemeye çalışmak ortaya çıkabilecek riskli durumların en aza indirilmesi için gereklidir” dedi.
Erken doğumların önlenmesinde toplumun bilinçlendirilmesinin büyük önem taşıdığını ve bu önemli görevin toplum sağlığından birinci derecede sorumlu olan Sağlık Bakanlığına düştüğünü vurgulayan Yakıncı, şunları söyledi: “Tıbbi araştırmaları bu yöne yönlendirmek Sağlık Bakanlığının yapabileceği en faydalı icraatlardan biri olacaktır. Erken doğumun önlenebilir nedenlerini ortadan kaldırmak için kamu spotları hazırlamak, erken doğum riski olan gebeler için izlem politikaları oluşturmak, aile hekimlerine bu konuda sorumluluklar vermek, her ilde erken doğumu önleme merkezleri kurmak gibi birtakım önlemler bir çırpıda akla gelen fikirlerden birkaçı”
Sağlık Bakanlığı’nın erken doğumu önleme politikası ile erken bebek doğumlarının büyük oranda azaltılacağını kaydeden Yakıncı, bunun da hem prematürelik sonucu gelişen arazların hem de bu konuda harcanan maddi yükün yarı yarıya inmesini sağlayacağını dile getirdi. Bir ülkenin gelişmişliğinin sağlık göstergelerinden biri olan “bebek ölüm oranı” düşünüldüğünde ölümlerin yüzde yirmi beş oranında azaltılmasının sağlık göstergesini ne kadar yükselteceğinin de ortada olduğunu belirten Yakıncı, “Umut ediyorum ki Sağlık Bakanlığımızın 2023 sağlık hedefleri arasına erken doğumun önlenmesi de girer” dedi.