Başbakan Ahmet Davutoğlu Sırbistan Başbakanı Alexandar Vucic’in protesto edilmesi ile ilgili yaptığı açıklamada, “Devlet adamlarının büyük bir sorumluluk içinde hareket etmesi lazım. Bu sözün herhangi bir vicdanda karşılık bulması mümkün değil. Ona gösterilecek tepki de normaldir” dedi.
Başbakan Ahmet Davutoğlu, Srebrenitsa Katliamının 20.yılını anma töreninde Sırbistan Başbakanı Alexandar Vucic’in protesto edilmesi ile ilgili açıklama yaptı. Başbakan Davutoğlu açıklaması sırasında, “Devlet adamlarının büyük bir sorumluluk içinde hareket etmesi lazım. Bu sözün herhangi bir vicdanda karşılık bulması mümkün değil. Ona gösterilecek tepki de normaldir. Vucic, Sırbistan Başbakanı olarak burada bulunmakla aslında bir şekilde bu suçu, ortaya çıkan suçun da hem sorumluluğunu hem de bu suçla ilgili olarak özür beyanında da bulunmuş oluyor” dedi.
Başbakan Davutoğlu 2 yıl önce dışişleri bakanı olarak görev yaptığı sırada Sırbistan Parlamentosu’ndan Srebrenitsa için çıkacak özür konusunda Sırbistan ile Bosna-Hersek arasında mekik diplomasisi uyguladıklarını ve Sırbistan parlamentosunun özür beyanına katkı bulunduğunu belirtti. İslam kültürünün en önemli özelliklerinden birisi suçu kolektif hale getirmemesi olduğunu kaydeden Davutoğlu, “Birilerinin işlediği suç dolayısıyla bütün toplumu ona mal edip ona karşı tavır sergilememesidir. Biz de kolektif suç yoktur. Herkes kendi hesabını verecektir. Dolayısıyla hiç bir millete karşı, Boşnaklar da bugün gördüğüm kadarıyla en vakur tavır, Sırplara ve diğerlerine karşı ön yargı içinde olmamaları ve birçok yerde çalışmaya devam etmeleridir” ifadelerini kullandı.
Başbakan Davutoğlu Vucic ile daha önce yaptığı bir telefon görüşmesinde Srebrenitsa’ya gelmesinin daha doğru olacağını ve bu anlamda da aradaki ilişkilerin yumuşatılmasında, geçmiş beyanlarla ilgili olarak da tabi bir şekilde tashih imkanı etmesi bakımından önemli olacağını bildirdiğini belirtti. Davutoğlu, “Onun Sırbistan’ı temsilen buraya gelmesi, burada bulunması bu anlamda önemlidir. Acılı Boşnak halkın da bu beyan dolayısıyla tepki göstermesini de doğal karşılamak gerekir. Ümit ederiz herkes bundan ders alır ve bir daha kolektif suç gibi burada 8 bin kardeşimizi sanki doğuştan suçluymuş gibi katledenlere karşı ırkı, dini, mezhebi ne olursa olsun herkes omuz omuza durdu. O anlamda hepimizin yeni Balkanlar inşa etmesi için bu acılar üzerinden yeteri ve gerekli dersleri alması lazım. Saraybosna’da barış olmadan Bosna’da olmaz, Bosna’da olmadan Balkanlarda olmaz, Balkanlarda olmadan Avrupa’da olmaz. O bakımdan bütün bu bölgelere asırlarca çok kültürlü barış düzenini sağlamış bir neslin çocukları, torunları olarak da vazifemiz hem Boşnakların haklarına, burada katledilenlerin hukukuna sonuna kadar sahip çıkmam özellikle de bile lider Aliya İzzetbegoviç’in ruhuna ve onun bıraktığı mirasa sahip çıkmak ve aynı zamanda da gelecek dönemde de bu acıların yaşanmaması için bütün balkan milletlerinin birlikte yaşayabileceği bir ortamı sağlamak” ifadelerini kullandı.