Gaziantep’te 33 yıl önce kaybolan kızını bulmak için her yolu deneyen anne, yetkililerden yardım bekliyor.
İddiaya göre, yaklaşık 33 yıl önce Adana’da yaşadığı sırada Gaziantep’teki annesinin yanına gelen Fatma Havaslı (60), kızı Meral’i kaybetti. Bayram sabahı misafirliğe gidip bir daha dönmeyen kızını aramaktan vazgeçmeyen acılı anne, çocuğunu bulmak için yıllar önce Gaziantep’e yerleşti.
KENDİSİ DE EVLATLIK OLARAK BÜYÜDÜ
Fatma Havaslı, kızının izini bulmak için sokak sokak gezerek seyyar satıcılık yaptı. Aldığı biber öğütme makinesiyle mahalleleri gezen Havaslı, daha sonra ayakkabı ve boncuk satarak evlere girip çıktı. Sonunda çocuğunun izini bulduğunu iddia eden anne, kızını almak için yetkililerden yardım istediğini söyledi. Başından geçenleri gözyaşları içinde anlatan anne, kendisinin de babası vefat ettikten sonra Adana’daki bir aileye evlatlık olarak verildiğini ve 25 yıl boyunca ailesini görmediğini ifade etti.
33 YIL ÖNCE KAYBOLDU
Kızının 33 yıl önce kendisiyle birlikte Gaziantep’te yaşayan annesini görmeye geldiği sırada kaybolduğunu söyleyen Fatma Havaslı, "7 yaşında babam vefat etti. Ben 9 yaşındayken annem beni Adana’da bir aileye evlatlık verdi. Yaklaşık 25 yıl ailemi hiç görmedim. Yaklaşık 25 yıl sonra Adana’dan Gaziantep’e bacılarımı görmeye geldim. Kızım sabah saat 09.00’da bayramlaşmaya gitti. Benim kaderim de ona gitti ama benim yerim belliydi, yavrumun yeri belli değil” dedi.
33 YIL BOYUNCA DEDEKTİF GİBİ İPUCU ARADI
Kızını bulmak için her yolu denediğini söyleyen Fatma Havaslı, “Sabah akrabalarımıza bayramlaşmaya gidiyorlar. Nenemin evini bulurum diyerek öteki çocuklardan ayrılıyor. Saat 11.00 gibi çocuklar geliyor. Meral eve geldi mi dediler, ben de gelmedi dedim. Ondan sonra ben emniyete gittim. Akşama kadar polisler kızımı aradı. Kayıp bürosuna başvurdum. O gün kızı bulamadım. Ertesi gün belediyeden anons ettik. Oradan da haber çıkmadı. Daha sonra kayıp ilanları bastık. Kaybolduğu çevreye dağıttıktan sonra bir tane adam ve yanındaki bir çocukla el ilanlarını toplayıp ’Bu kız bulundu’ demiş. O günden beridir gitmediğim yer kalmadı. Polislere gittim, mağaraları ve kuyuları gezdim. Mersin’de diyorlar gidiyorum, Tarsus’ta diyorlar gidiyorum, Nizip’te diyorlar gidiyorum. O günden beri gitmediğim yer kalmadı. Kızımı bulamayınca geri Adana’ya döndüm. Bütün eşyalarımı toplayıp Gaziantep’e taşındım” şeklinde konuştu.
“KIZIMIN İZİNİ BULDUM”
17 yıldır aldığı biber makinesiyle biber öğüttüğünü ve kızından bir iz bulmak için evlere girip çıktığını söyleyen Havaslı, "Biber makinesini aldıktan sonra kurban olduğum Allah’ım kızımdan bana bir ipucu verir mi diyerek mahalle mahalle gezdim. Biber çektiğim yerlerde kadınlarla dertleşip durdum. Sürekli araştırdım. Şimdi kızımı kim götürmüş, 17 yaşına kadar nerede, nasıl büyütmüş hepsini öğrendim ama şu anda emniyete gidiyorum, bir şey ispat edemiyorum. Daha sonra terlik sattım, boncuk sattım, yazma sattım ve yine evlere girip çıktım. Bu sefer de hep aldığım ipucular, kişiler aynı, götüren aile aynı, 17 yaşına kadar nerede büyütmüşlerse orayı da buldum. Kimin elinde olduğunu ispatladım ama emniyete gidiyorum, kanıt yok diye hiçbir şey anlayamıyorum. Bana kızımın sesini telefonda bile dinlettiler ama ne savcı ne polisler bir şey anlayabiliyor. İfadelerini aldıklarında ’bizde yok’ diyorlar. Ne ben onları tanırım ne de onlar beni tanır. Benim kızım 20 yaşında gitseydi, 15 yaşında gitseydi belki kocaya gitti, kendi rızasıyla gitti derdim ama benim kızım 7 yaşında. Yani yapılacak bir şey değil bu. İnsanlık namına artık benim çocuğumu versinler. Ben artık dayanamıyorum. Böbreklerim çalışmıyor, kalp damarlarım çürüdü. Yani bu insanlık değil. Oğlu gelip ’Kızının yerini söyledik kötü mü ettik’ diyor. Kadın gazeteye, televizyona çıkmayla, programlara, emniyete gitmeyle bir şey anlayamazsınız diyor” dedi.
GÖZYAŞLARI İÇİNDE KIZININ RESİMLERİNİ ÖPTÜ
Havaslı, “Çoluk çocuğu da olsa, iyi yolda ya da kötü yolda, nerede büyütmüşlerse ben hepsini biliyorum. Kimin elinde olduğunu biliyorum ama bizim elimiz kolumuz bağlı. Benim eşim akşama kadar bisikletle hurda topluyor. Arkasından bağırıyorlar, ’Senin eşim programa, emniyete gidince mi kızı alacaksınız. Boşu boşuna televizyonlara, gazetelere çıkıyorsun. Sen bu kızı alamazsın, senin 5 tane oğlun varsa onun 55 oğlu var. Sen onlarla baş edemezsin’ diye. Onların çevresi her gün bize laf atıyor. Benim elim kolum bağlı. Ben her gün sabahlara, akşamlara kadar yolları bekliyorum. Allah’ın izniyle ben bu çocuğuma kavuşacağım. Bu çocuk 7 yaşındaydı. Bu yapılacak iş mi, satılır mı bu çocuk” diyerek gözyaşları içinde kızının resimlerini öptü.