İstanbul - Bugüne kadar aile kökeniyle ilgili farklı rivayetleri büyüklerinden dinleyen ve uzun süredir bu hususta araştırmalar yapan Metro Holding Onursal Başkanı İşadamı Galip Öztürk, kurduğu ekiple yaptığı belgelere dayalı araştırmalarında, “bin yıllık Samsunlu” olduğu gerçeğine ulaştı. 
1774 yılına kadar uzanan resmi nüfus kayıtlarına ulaşan Öztürk, titiz bir çalışmanın ardından Tarihçi, Sosyolog, iletişim Uzmanı ile hukukçulardan kurulu ekibiyle, aile kökenini, belgelere dayandırarak bulmayı başardı.

İşadamı Galip Öztürk, ailesinin geçmişte “Dobazoğlu” namıyla tanındığı gerçeğinden hareket ederek önce Çarşamba ve çevresi nüfus defter kayıtlarına ulaştı. Kendisi de dahil olmak üzere 7 göbek geri giden ve Osmanlı kayıtlarına kadar ulaşan Öztürk, ailesinin Çarşamba sınırları içinde kalan ve o dönemki adıyla Kare-i Murad-i Şuayb, bugünkü adıyla ise Terme ilçesi sınırlarında kalan Muratlı beldesinde yerleşik olduklarını belirledi. 
1834 yılında yapılan ve Osmanlı İmparatorluğunun ilk resmi nüfus sayımı olan çalışmada, Galip Öztürk'ün büyük büyük dedesi olan 1774 doğumlu Dobazoğlu Mustafa Bey’in, yaklaşık 20 bin nüfuslu Kare-i Murad-i Şuayb beldesinde 1 numaralı haneye kayıtlı olduğu görülüyor. Samsunlu İşadamı Öztürk’ün ulaştığı bu bilgi ise bir başka gerçeği daha gün yüzüne çıkarıyor. 

Tarihçi ve sosyologlara göre; Öztürk’ün 7’nci göbekten dedesi olan ve köyün 1 nolu hanesinde kaydı bulunan Dobazoğlu Mustafa Bey, Osmanlı Hanedanına bağlı, o yörenin en önemli ailesi ünvanını da taşıyordu. 

Yani ulaşılan belgelere göre Dobazoğlu Mustafa Bey’in, Osmanlı kontrolündeki Anadolu topraklarında, uç beyi olarak görev yaptığı ve yörenin en önemli ailesi olduğu anlaşılıyordu. 

Dobazoğlu Mustafa Bey’in atalarının ise Selçuklu İmparatorluğu’nun son döneminden, yani 1200’lü yıllardan bu yana Çarşamba yöresinde yaşadığı, bir başka tarihsel gerçek olarak karşımıza çıkıyor. 

Tüm bu bilgi ve belgelerin ışığında, kendisini ‘bin yıllık Samsunlu’ olarak tanımlayan Öztürk’ün 7’nci göbekten dedesi Dobazoğlu Mustafa Bey’dir. O’nun oğlu ise nüfus kayıtlarına göre 1804 doğumlu Hasan Bey’dir. Öztürk’ün amcalarından biri olan ve 1834’deki nüfus sayımında 1 yaşında olduğu belirlenen Ahmet Bey ise Osmanlı ile Ruslar arasında gerçekleşen ve tarihte ‘93 harbi’ olarak bilinen savaşta şehit düşüyor. 

Hasan bey’in 1830 doğumlu olan oğlu Abdullah bey ise Galip Öztürk’ün 5’nci göbekten dedesi olarak tarihi belgelerde yerini alıyor. Diğer yandan savaşlardan bitkin düşen Osmanlı’ya, Öztürk ailesi Yemen’de, Sarıkamış’ta ve Çanakkale’de üç ferdini daha şehit veriyor. 

1850 doğumlu Hasan Bey’in 1899 yılında doğan oğlu Nuri Bey ise ailede önemli bir yere sahip. Zira kardeşleri ve kuzenleriyle birlikte ilk kez kendilerine verilen Öztürk soyadını kullanan isimlerden biri de Nuri bey oluyor. 

Nuri bey ve ailesine, Türkiye Cumhuriyeti’nin temelleri atılıp, 1934 yılında soyadı kanunu çıkınca, şehit düşen aile fertleri düşünülerek ve ailesinin ‘binyıllık Samsunlu’ olması gerçeğinden hareketle Öztürk soyadı veriliyor. 

1978 yılında yaşama veda eden Nuri bey’in oğullarından biri olan İsmail Öztürk ise 1938 yılında doğuyor. Galip Öztürk’ün babası olan İsmail Öztürk ise 2010 yılında geçirdiği rahatsızlık sonucu yaşamını yitirmişti. 

Dedelerinin ve atalarının Hakiki Samsunlu olduğu gerçeğine ulaşmaktan büyük mutluluk duyduğunu kaydeden İşadamı Galip Öztürk yaptığı araştırmayla ilgili şu değerlendirmeyi yapıyor: “Atalarımın, dedelerimin neredeyse bin yıllık Samsunlu olması benim için büyük bir onurdur. Bu şehre ve bu şehrin insanına olan bağlılığımın, genetik kodlarımdan geliyor olması gerçeği ise beni ayrıca heyecanlandırmıştır. Bu konuda çalışmalar yapan arkadaşlarıma çok teşekkür ediyorum. Allah ömür verdiği sürece topraklarımla olan bağımı ve memleketimin insanıyla olan hüsnü niyete dayalı münasebetimi asla kaybetmeyeceğim. Şimdi torun sahibiyim, çocuklarıma olduğu gibi torunlarıma da Samsun sevgisini aşılamaya devam edeceğim.”