Sen, Eğitim Bir-Sen ve Eğitim-Sen temsilcileri, Van’daki eğitim durumunu değerlendirdi.
Sendika yetkilileri, Van’daki eğitimin durumu ve çözüm önerilerini anlattı. Türk Eğitim-Sen Van Şubesi Başkanı Kutbettin Yıldız, Van’da eğitimin kötü olmasının ana nedeninin iyi idareci atanmaması, öğretmen açığı ve okulların fiziki yapıları olduğunu söyledi. Eğitim meselesi deyince akla ilk gelen Milli Eğitim Bakanlığı’ndan başlamak üzere bunu dile getirmekte daha fayda oluğunu belirten Yıldız, şöyle konuştu: "Çünkü, bizde merkezi eğitim sistemi uygulandığı için, yerelde kaynaklanan sebepler de var, merkezden kaynaklanan sebepler var. Esas bizi zora sokan merkezi zorluklardır. Eğitim sadece kuru bir binadan ibaret değildir, sadece öğrencilerin toplandığı bir alan değildir ya da sadece öğretmenlerin tek başına değil, ayrıca velilerden oluşan bir olgudur. Yani okul; idare, öğretmenler, öğrenciler ve velilerden oluşan geniş bir aileyi teşkil etmektedir."
Van’da eğitim meselesi ele alındığında hem yerel hem merkezden kaynaklanan birçok sıkıntılarla karşı karşıya kaldıklarını anlatan Yıldız, şunları söyledi: "Öncelikle başarısızlığımızın sebepleri şunlardır; idare, fiziki yapı ve öğretmen eksikliğinden kaynaklanan sebeplerdir. Şu anda Van’da en az 3 bin 500’den fazla öğretmen açığımız var. Düşünebiliyor musunuz, bir ilde 3-4 bin öğretmen açığı var. Siz başarıyı yakalamak için çeşitli planlar yapacaksınız, bunlar beyhude işlerdir. 3 bin 500 öğretmen açığını yani 3 bin 500 kişiyi siz azami 30 öğrenciyle çarptığınız zaman yaklaşık 90 bin öğrencinin eğitimden yoksun olduğu anlamına gelir. Bunu ek ders ücreti karşılığı görevlendirilmiş, bir takım öğretmen olan olmayan arkadaşlarımızı gönderiyorsunuz. Böylece eğitimi gidermeye çalışıyorsunuz. Bir kere dünyanın hiçbir yerinde böyle bir sistem yok."
Van ve bölgedeki bütün sorunun bu olduğunu anlatan Yıldız, sözlerine şöyle devam etti: "Şu an Türkiye genelinde en az 140-150 bin öğretmen ihtiyacı var. Bizim fiziki yapılarımız yeterli değil. Hâla iki eğitim sistemi bir okulda verilmektedir. Yani 4+4+4 sistemiyle gelen, bizim hiçbir zaman benimsemediğimiz, bir okulda hem ilkokul hem de ortaokul, yani iki okul aynı binada, bir müdür var. Yani böyle karmaşık bir sistem var. İdareden de kaynaklanan sıkıntılar var. Bunları alt alta koyduğunuz zaman başarısızlık kendiliğinden ortaya çıkmaktadır. Her yıl Milli Eğitim Bakanlığı okul müdürlerini değiştirir, müdür yardımcılarını değiştirir, istediği müdürü getirir istemediğini gönderir, bu sene de özellikle bu durumu gördük. Şimdi Milli Eğitim Bakanlığı özellikle idareci atamalarında biz yüksek sesle de söyledik, idareci olarak atanacak arkadaşlarımız bu memleketin çocukları, yani idareci yapan arkadaşımızın sağcı mı, solcu mu, dinci mi, dinsiz mi, laik mi veya herhangi bir görüşü var mıdır diye ona bakılmaz. İdareci olacak insanın öncelikle bir liyakat sahibi olması lazım. Yani idareciliği ne kadar biliyor, bu kabiliyette midir ona bakılır. Yani siyasi görüşüne bakılmamalıdır.”
“BAŞARISIZLIĞIN SEBEBİ ÖĞRETMEN AÇIĞI VE SİRKÜLASYONUN FAZLA OLMASIDIR”
Eğitim Bir-Sen Başkanı Süleyman Şakar da, Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinde görev yapacak öğretmenlere pozitif ayrımcılık tanınması gerektiğini ifade etti. Van’da 3-4 bin öğretmen açığı olduğunu ve bunu kapatmak için öğretmen olmayan üniversite mezunlarının ek ders ücreti karşılığı öğretmen olarak görevlendirilmesinin eğitimin başarısız olmasının en büyük sebeplerinden biri olduğunu dile getiren Şakar, “Coğrafyamızdaki 20 il başarı sıralamasında son sırada yer alıyor. Yani 61’den 81’e kadar doğu ve güneydoğu illerinde başarısızlık var. Bugünkü verilere baktım, Van’da 13 bin 500 öğretmen var. Özür grubu açıklaması yapıldı, özür grubundan gidecek öğretmen sayısı 420, gelen 50 kişi. Şu an Van’da 2 bin 500 öğretmen ek ders ücreti karşılığı derse giriyor. Öğretmenliği bilmiyor, onun da suçu yok. Öyle sınıflara giriyor ders veriyor" dedi.
Doğuda eğitimin kötü olmasının nedeninin stajyer öğretmenlerin atanması olduğunu belirten Şakar, şöyle konuştu: "Öğretmenler, öğretmenliği bitirdiği gün ataması yapılıyor. Doğuya gelen öğretmenlere bir ek ödeme yoktur. Bu bölgede görev yapanlara, ek ödeme olmadığından dolayı öğretmen, ‘ben Van’a mecburum gitmeye, o zaman evliliğimi, askerliğimi, her şeyimi askıya alayım’ diyor ve Van’a geliyor. İkinci el eşya alıyor, 2-3 kişi bir ev tutuyor. Van’a 3 bin 500 öğretmen ataması oldu, bir yılı dolan öğretmenlerin en az bini geri gidecek."
Öğretmeni doğuda tutamadıklarını anlatan Şakar, sözlerine şöyle devam etti:
"Öğretmen bir sınıfı alıyor, birden getiriyor ikiye, ikiden başka öğretmen alıyor üçe getiriyor o da gidiyor, bu sefer çocuk sürekli öğretmen değiştiriyor. Öğretmenlerden kaynaklanan eğitim sorunları var, veliden kaynaklanan eğitim sorunu var, çevreden kaynaklanan eğitim sorunu var. Üç ayaklı masa gibi, bir ayağı kırıldığı an masa düşer. Şimdi ana baba eğitimi yok coğrafyamızda. Buraya gelen öğretmenin en az 4-5 yıl kalması gerekir. Öğretmenlerin kalması için de ek bir ödemenin gelmesi gerekir başarısızlığın sebebi öğretmen açığı ve sirkülasyonun fazla olmasıdır.”
“BAŞARISIZLIĞIN SEBEBİ ANADİLDE EĞİTİMİN OLMAMASIDIR”
Eğitim-Sen Van Şubesi Eş Başkanı Gülcan Kaçmaz da, Van’da eğitimin başarısız olmasının en büyük sebebinin anadilde eğitimin verilmemesi olduğunu belirtti. Çocukların hayata 3-0 yenik başladığını ifade eden Kaçmaz, şunları söyledi: “Bizim açımızdan Van’da eğitimin bu kadar geride olmasının en temel noktalarından bir tanesi anadilde eğitimin verilmemesidir. Yani öğrenci ilkokula başladığı zaman tamamıyla yabancı olduğu bir dilden işin içine giriyor. Üçüncü dördüncü sınıfa kadar ancak bu dilin özelliklerini anlamaya, algılamaya başlıyor. Temeli almadığı zaman üst sınıflara doğru eksiklik temeli ilerlediğinde sınavlarda başarı zaten ortada. Mesela 2013 YGS, LYS sınavlarında Van 77. sıradaydı. Yani buradaki öğrenciler başarısız öğrenciler midir ya da algılamayacak durumda olan öğrenciler midir? Hayır. Bunun dışında bazı okullarda öğrenciler yığılmış durumda, derslik başına düşen öğrenci sayısı fazla. Bütün eğitim kademelerinde okul tercihi söz konusu. Özellikle bu yıl TEOG sınavıyla beraber liselerde bunu çok ciddi bir şekilde yaşadık. Kendi okulumdan örnek verecek olursam, bu yıl 68 öğrenci TEOG’dan dolayı okula hiç gelmedi. Çünkü evlerinin kilometrelerce uzağında bir okula yerleştirildiler."
Bölgedeki ekonomik sıkıntıların belli olduğunu belirten Kaçmaz, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Okula gidip gelme noktasında sıkıntı yaşadıkları için bu öğrencilerin çoğu devam etmedi. Çocuklar okul saatleri dışında bir de eve ekonomik katkı sağlamak için çalışıyor. Bu da çocuğun başarısını düşüren nedenlerden biri. Bir de yönetici atamalarında bu yıl çok sıkıntı yaşandı. Bölgede öğretmen sirkülâsyonu çok fazla, eğitim emekçilerinin ekonomik ve sosyal sorunları her geçen yıl daha da artıyor. Bir eğitim emekçisi zorunlu görev süresini tamamladıktan sonra bölgeyi terk ediyor. Burada kalmaları için ciddi bir katkı sağlanması gerekir. Hiçbir görevin vekili yoktur. Mesela doktorun, avukatın vekili yok, ama öğretmenin vekili var. Ehil olmayan kişi öğretmen olarak ek ders karşılığında derse giriyor. Bir de bölgesel müfredat çıkarılması gerekir. Yani merkezi değil de bölgesel eğitim müfredatları çıkarılması gerekiyor. Eğitim bileşenleri, yani milli eğitim, sendikalar ve veliler, bütün aktörler bir araya gelip sorunların çözülmesi noktasında çalışma yapmaları gerekir.”