30 Yaşından Sonra Yememeniz Gereken 30 Yiyecek Yaş ilerledikçe vücutta birçok değişim kendini göstermeye başlar. Bunlardan en çok hayatı etkileyen ise kilo alma, kilo verme süreçleridir. "Eat This, Not That!" adlı blog sitesi ile ünlü Beslenme Uzmanı Dana Leigh Smith tam da bu konuya parmak basmış ve 30 yaşından sonra ağzımıza sürmememiz gereken besinleri sıralamış. Ergenlik döneminde ve 20'li yaşlarda kilo vermek ve sağlıklı kalmak daha kolaydır. Ancak 30'lu yaşlardan itibaren sağlıklı kiloda kalmak veya kilo vermek zorlaşmaya başlar. Belki fark etmişsinizdir, geçmiş dönemde 5 kilo almanın peşindeyken, 30'larınızdan sonra fazla 3-5 kilo vermek bile büyük mesele haline gelir. 30'larımızdan itibaren vücudumuzun artık eskisi gibi olmadığını kabul etmek ve beslenmemize eskisinden daha fazla dikkat etmemiz gerekiyor. Üstelik beslenme hataları daha hızlı yaşlanmaya da yol açıyor. Hem cilt hem bedensel sağlık için Beslenme Uzmanı Dana Leigh Smith 30 yaşından sonra hayatımızdan çıkarmamız gereken 30 besini sıraladı. Bu besinler arasında ne yazık ki çok severek tükettiğimiz hamur işlerinden gazlı içeceklere, makarnalarımıza lezzet katan soslardan, çok pişmiş ete kadar bizi şaşkınlığa uğratacak meyveli yoğurt gibi pek çok besin bulunuyor. Beslenme Uzmanı Dana Leigh Smith yaptığı listede aynı zamanda doğurganlığı veya sperm kalitesini etkileyecek besinlere de değiniyor. 1. Meyveli yoğurtlar Hayatınızdan beyaz şekeri ve kurabiyeleri kesmiş olsanız da ekmek, ketçap gibi pek çok şeker kaynağı arasında meyveli yoğurtlar da yer alıyor. Üstelik besin değerlerine göz atmazsanız, bir küçük paket aromalı yoğurtla bir kase dondurma kadar şeker alabilirsiniz. 2. Hazır çorbalar Beslenme Uzmanı Dana Leigh Smith'in açıklamalarına göre 2013'te yapılan bir araştırma ile yüksek tansiyon ile cilt yaşlanması arasında bir ilişki olduğunu ortaya koyuyor. Buna göre düşük kan basıncına sahip kişilerin daha az kırışıklığı olduğunu ortaya çıkmış. Her ne kadar iki konu arasındaki bağlantı belirsizliğini koruyor olsa da kan basıncını yükselten sodyum içerikli besinlerden uzak durmak gerekiyor. Buna göre özellikle yüksek tuz içeriği ile hazır çorbalar en önemli tehlikelerden biri çünkü sadece 1 paket hazır çorba çok yüksek sodyum içeriğine sahip. 3. Kahvaltılık hamur işleri Beslenme Uzmanı Dana Leigh Smith, artık bir yetişkinseniz, yetişkin gibi beslenmeniz gerektiğini ve kahvaltıda poğaçalardan, keklerden, böreklerden uzak durmanız gerektiğini belirtiyor. Bir diğer yandan doğurganlığı olumsuz yönde etkileyen polikistik over sendromu gibi sorunlara yol açan insülin direnci gibi bir dizi sağlık sorununa davetiye çıkaran hamur işleri, kalp hastalığından ölme riskini de artırıyor. Smith, "2014 yılında yapılan bir araştırmaya göre, günlük kalorilerinin yüzde 17 ila 21'ini ilave şekerden tüketenlerin, kalorilerinin yüzde 8'ini veya daha azını ilave şekerden tüketenlere kıyasla kalp hastalığından ölme riski yüzde 38 daha yüksek" diyor. Kalp sağlığınızı korumak için evde hazırlamış bile olsanız hamur işlerinden kurtulun! 4. Çok pişmiş et Hazırlaması en basit yemeklerden biri olan ızgara et, çok fazla pişirildiğinde kanser riskini artıran bir canavara dönüşebiliyor. Yüksek protein değeri olan ızgara eti orta pişmiş tüketmenizde fayda var. Çünkü biftekleri ve diğer proteinleri bu kadar yüksek sıcaklıklarda veya açık alev üzerinde pişirmek heterosiklik aminler (HCA'lar) ve polisiklik aromatik hidrokarbonlar (PAH'ler) üretebilir. Bu zararlı kimyasallar da DNA'yı değiştirip kanser riskini artırabiliyor. 5. Gazlı içecekler Çocuk sahibi olmayı düşünüyorsanız, yüksek şeker içerikli ve boyalı gazlı içeceklerden uzak durmanız gerekiyor. Çünkü şeker yumurtlamayı olumsuz etkilemekle kalmıyor, zayıf sprem hareketleri ile de bağlantılı görülüyor. Serinleyeyim veya susuzluğumu gidereyim derken, çocuk hayallerinizi zora sokmayın. 6. Bisküviler Paketli kurabiyelerin ortak yanı boşu boşuna yüksek kalori almanıza ve bel çevrenizi genişletmeye neden olması. Yetişkinlikle kilo vermek eskisi kadar kolay değil. Bu nedenle yüksek kalorili ve yakması zor atıştırmalıklardan uzak durun. 7. Alkollü kokteyller ve bira Diyetisyen Martha McKittrick, yaşlandıkça vücudun alkolü verimli bir şekilde metabolize edemediğini belirtiyor. Aynı zamanda alkol sonrası uyunan gece uykusu da daha verimsiz oluyor. Ne yazık ki artık 20'li yaşlarınızda değilsiniz. İyi bir gece uykusu metabolizmanızın sağlıklı çalışması için çok önemli. Üstelik alkollü geceler sonrasında vücut daha fazla karbonhidrata ve şekere ihtiyaç duyuyor. Bu anlamda bir akşamlık kaçamak, ertesi gününüze de mal oluyor. Bir diğer yandan alkol cildinizin nemini emiyor, geçici olarak ince çizgileri daha belirgin hale getiriyor. Düzenli alkol tüketimi ise cildinizin zamanla elastikiyetini kaybetmesine ve daha fazla kırışıklık oluşmasına yol açabilir. 8. Simit ve beyaz ekmek Kahvaltılarımızın baştacı simit ve beyaz ekmek de 30 yaşından sonra günlük beslenmemizde veda etmemiz gereken besinlerin arasında geliyor. Vücut rafine karbonhidratları şekere ve ardından kolajen ve diğer kırışıklıkla savaşan proteinlere zarar veren bir besin olan glikoza dönüştürüyor. Bu nedenle daha sağlıklı bir şekilde yaş almak için simitten ve beyaz ekmekten uzak durmanız gerekiyor. Bir diğer yandan tam tahıllı beslenmek, rafine gıdalara nazaran kan şekeri seviyenizi dengenize tutmanıza da yardımcı oluyor. Beden kitle indeksinize göre sağlıklı bir kilo, daha genç bir görünüm demek. 9. Paketlenmiş hazır Çin yemekleri Bol tuz içeren paketlenmiş Çin yemekleri cildinizdeki nemi azaltıyor, kan basıncınızı yükseltiyor. Kuru, parlaklığını kaybetmiş bir cildiniz olsun istemiyorsanız, paketlenmiş hazır Çin yemeklerinden uzak durun. 10. Vegan burgerler Sığır etinde doğal olarak bulunan B12 vitamini, saçlarınızın beyazlamasını geciktirmeye yardımcı oluyor. Saçlarınızın erken yaşta ağarmasını istemiyorsanız, beslenmenizde B12 vitamini kaynaklarına mutlaka yer vermeniz gerekiyor. Bu nedenle Dana Leigh Smith "eğer özellike vejetaryen veya vegan değilseniz, B12 kaynaklarını doğal yollardan almaya çalışın" diyor. 11. Buzlu çay.. Üstelik bir de pipetten! Cilt gün boyunca UV ışınları gibi streslere maruz kalır, ancak uyurken hücrelerimiz kendilerini onarır. Buzlu çay gibi yüksek kafeinli içecekler uyku kalitesini etkiler. Bu da cildi daha erken yaşlandırır. Araştırmalar arasında bir ilginç bir sonuç ise içecekleri pipetten yudumlamak gibi tekrarlayan yüz hareketlerin ince çizgilere ve kırışıklıklara davet çıkardığı yönünde. Bu nedenle iltihapla savaşan ve cildin elastikiyetini artırarak kırışıklıkları önleyebilecek sıcak yeşil çayı tercih edebilirsiniz. 12. Şekersiz atıştırmalıklar 30 yaşından sonra bir anda bel çevrenizdeki yağlar artıysa, karaciğeriniz doğru çalışmıyor olabilir. Bu nedenle yapay tatlandırıclardan, toksinlerde uzak durmanız gerekir. Bu da hayati bir organımız olan karaciğerin daha iyi çalışmasına yardımcı olur. Bu sayede bel çevrenizdeki fazlalıklarınızdan daha kolay kurtulursunuz. Bu nedenle yapay tatlandırıcı içeren besinlerden, atıştırmalıklardan ve "şekersiz" sakızlardan uzak durmanız gerekir. 13. Yüzeyinde yüksek oranda pestisit (tarım ilacı) kalıntısı içeren meyve ve sebzeler Araştırmalar, tarımda kullanılan ilaçların (pestisitler) sprem kalitesini olumsuz anlamda etkilediğini ortaya koyuyor. 700 civarındaki pestisitin 33’ü insan sağlığına çok zararlı, 48’i oldukça tehlikeli, 118’i orta derecede tehlikeli ve 239’u da daha az tehlikeli grupta yer alıyor. Bu nedenle çocuk sahibi olmak istiyorsanız, yüksek miktarda pestisit içeren meyve ve sebzeleri çok iyi bir şekilde temizleyerek tüketmeniz gerekiyor. Elma, çilek, üzüm, kereviz, şeftali, ıspanak, dolmalık biber, salatalık ve çeri domates gibi besinler yüksek miktarda pestisit içeriyor. Besinlerden pestisit kalıntılarını temizlemek için en etkili yöntem meyve ve sebzelerin çok iyi bir şekilde karbonatlı su ile yıkanması. Ancak pestisit kalıntılarının nüfuz ettiği besinleri daha iyi bir şekilde arındırmak istiyorsanız, bu besinlerden kabuklu olanların kabuklarının soyularak tüketilmesi öneriliyor. 14. Margarin Uzun zaman önce bıraktığınızı umut ediyoruz ancak halen tüketiyorsanız, trans yağ içeren margarinden de uzak durmanız gerekiyor. Trans yağlar cildi ultraviyole radyasyona karşı daha savunmasız hale getirerek cildin yaşlanma sürecini de hızlandırabiliyor. 15. Dondurulmuş diyet yemekleri Bikini sezonundan önce, bayramdan sonra veya tatil öncesinde... Hızlı kilo vermek herkesin hayali. Ancak hızlıca kilo vermek için yapılan şok diyetlerde kullanılan dondurulmuş diyet yemekleri de 30 yaşından sonra tüketmemeniz gereken besinler arasında yer alıyor. Diyetisyen Christine M. Palumbo, Beslenme Uzmanı Dana Leigh Smith'e verdiği açıklamada iştah açıcı mikrodalga diyet yemeklerinin lif gibi besinlerden yoksun olduğunu, üstüne üstlük vücudunuzun ihtiyacından fazla tuz, şeker ve kimyasal katkı maddesi içerdiğini belirtiyor. 16. Pastırma vb. şarküteri ürünleri, işlenmiş etler Ülkemizde özellikle Ramazan ayında bolca sofralarımıza konuk olan pastırma da ne yazık ki doymuş yağ oranı ve yüksek yağ içeriği nedeniyle cildin erken sarkmasına davetiye çıkarıyor. Doymuş yağlar hem kilo almayı kolaylaştırır hem de kalp hastalığı ve felç riskini artırır. European Cytokine Network dergisinde yayınlanan 2013 tarihli bir araştırmaya göre pastırma, oksidatif stresi artıran sodyum nitrat içerir. St. Petersburg Biyoregülasyon ve Gerontoloji Enstitüsü araştırmacıları, oksidatif stresin kolajen ve elastinde (cildin genç görünmesini sağlayan proteinler) yapısal değişikliklere ve erken kırışıklara neden olabileceğini açıklıyor. Cildinizin daha pürüzsüz olması için pastırmayı tamamen bırakmanıza gerek yok. 2 gramdan az yağ ve 1 gramdan az doymuş yağ içeren nitratsız bir çeşidini ikişer dilimden çok olmayacak şekilde tüketebilirsiniz. 17. Diyet kahve içecekleri Soz konusu yapay tatlandırıclar içeren diyet içeceklerse, bunlara toplan "hayır" deyin! Yapay tatlandırıcı içeren bu içecekler vücut metabolizmasını bozarak, yağ depolamasına, metabolik sendroma ve tip 2 diyabet ya da kardiyovasküler hastalıklar gibi bir dizi hastalığa yol açabileceğini söylüyor. Metabolik düzensizliklere karşı diyet kahve içeceklerden uzak durmanız gerekiyor. 18. Krep ve pancake'ler için hazır soslar Akçaağaç şurubu ile hazırlanmış bir pancake veya lezzetli şerbetlerle hazırlanmış bir krep sabah kahvaltılarında muhteşem gidiyor ama artık siz ne çocuk ne de gençsiniz. Kreplerde ölçüsüz bir şekilde tüketilen yapay şuruplar ve hazır soslar anormal kilo alımına neden olduğu gibi aynı zamanda trigliseritlerin artmasına, içeriğinde bulunan yüksek fruktozlu mısır şurubu nedeniyle metabolik sendroma yol açabiliyor. İmkanınız varsa, gerçek diyetinizde kısıtlı ölçüde olacak şekilde arada bir akçaağaç şurubu kullanın veya antioksidan deposu bir meyve kompostosu deneyin. 19. Eritilmiş hazır peynir sosları Tacolar ve nachoslarla muhteşem giden ancak yapay renklerde, tatlandırıcılar ve gıda katkı maddeleri içeren peynirli hazır dip soslardan uzak durun. Bu ürünler peynir değil, peynir aromalı ürünlerdir ve gerçek peynirle uzaktan yakından alakasız yoktur. Canınız çok çektiğinde peynirinizi kendiniz eritebilirsiniz. Hem de böylece, mutfağınızda her peynirden yalnızca azıcık azıcık kalmışsa, onları da değerlendirmiş olursunuz. 20. Soya sosu Yaş aldıkça gözlerin altındaki kabarık, koyu halkalar daha belirgin hale gelir ve vücudun susuz kalması durumu daha da kötüleştirir. Vücudun susuz kalmasına yol açan soslardan biri de soya sosudur. Çünkü çok yüksek oranda tuz içerir. Sadece 1 çorba kaşığı soya sosunun 879mg sodyum içermesi sanıyoruz da tehlikenin ne kadar büyük olduğunu gösteriyor. Cildinizin nemini kaybetmemesi için soya sosundan uzak durun ve bol su için. 21. Salam ve sosisli sandviçler Epidemiology dergisinde yayınlanan 2014 tarihli bir araştırma, salam ve sosisli sandviç gibi işlenmiş etleri yemek ile düşük sperm sayısı arasında bir ilişki buldu. Üstelik bu ilişkide önceden düşük sperm kalitesiyle ilişkilendirilen etin doymuş yağ içeriği sorumlu olarak görülmüyor. Henüz araştırmalar tamamlamış değil ancak sprem kalitesini korumak için işlenmiş etlerden uzak durmakta fayda var. 22. Kafeinli dondurmalar Yarım shot espressoya eşdeğer kafeine sahip kahveli dondurma daha önce uykunuzu hiç bozmamış olabilir, ancak 30'lu yaşlarınıza geldiğinizde kafein vücudunuza daha fazla zarar verebilir. Smith, "Yaşlandıkça sirkadiyen ritimlerimiz ve hormonlarımız değişiyor, bu da bizi kafeine karşı daha duyarlı hale getirip sağlıklı uyku yeteneğimizi etkiliyor" diyor. Metabolizmamızın yavaşlaması da bel çevresinde genişlemeye merhaba dememize yol açıyor. 23. Cips Her geçen yıl vücut daha az kaloriye ihtiyaç duyar ve edindiği kalorileri daha yavaş yakmaya başlar. Bu nedenle yaş aldıkça porsiyonlarımızı kontrol etmek önemlidir. Özellikle cips gibi yüksek yağ ve tuz içeren besinler gereksiz yere çok fazla kaloriyi bir anda almamıza yol açar. Üstelik artık bu kalorileri yakmak 20'li yaşlarımızdaki kadar kolay değildir. 24. Sporcu içecekleri Özellikle yüksek yoğunluklu egzersizler yapan profesyonel sporcular için yüksek sodyum ve potasyum gibi antrenman sonrası kritik elektrolitler sağlayan sporcu içecekleri aynı zamanda hatrı sayılır kaloriye ve şekere sahiptir. Gerçek şu ki, ne kadar yüksek performalı bir egzersiz yapıyor olursanız olun muhtemelen spor içeceklerinde bulunan ekstra kalorilere ve şekere ihtiyacınız yok. Unutmayın, yaşlandıkça metabolizmamız yavaşlar, ayrıca daha az aktif oluruz. Tüm bunların üzerine eklenen stres de vücudun kalori ve şekeri metabolize etme şeklini değiştirebilir. Sisteme, yani vücudunuza ne kadar az şeker yüklerseniz bel çevreniz, karnınız ve genel sağlığınız için o kadar iyi olur. 25. İşlenmiş fıstık ezmesi Fıstık ezmesi, hala tadını çıkarabileceğiniz bir çocukluk ürünü gibi görünebilir, ancak sizin için hiç de iyi olmayan tonlarca şey var. İşlenmiş fıstık ezmesi sürüleri genellikle kolesterol seviyelerini yükseltebilecek çok sayıda ilave şeker ve hidrojene ve işlenmiş bitkisel yağlar içerir. Fıstık ezmesini çok seviyorsanız, kısıtlı miktarda olacak şekilde organik ve şeker katkısız olanlarından arada bir tüketin. 26. Paketlenmiş enerji barları Kahvaltıya zamanınız yoksa, hızlıca enerji veren ve lezzetli enerji barları güzel gibi görünüyor olabilir. Üstelik paketin arkasına baktığınızda besin değerleri de göz dolduruyor. Ancak bu barlarda bir sabahta ihtiyacınız olmayan birçok başka malzeme de var. Yapay tatlandırıclar, palmiye yağları vb. Ayrıca bu kadar lezzetli gelen bir bar sizce ne kadar sağlıklı olabilir? Üstelik bu kadar yüksek şeker sizi daha hızlı bir şekilde yorgun düşürebilir ve kısa zamanda acıkmanıza da yol açabilir. 27. Paketli çedar peynirli makarna (Mac & Cheese) Özellikle Amerikalıların çok sevdiği çedar peynirli makarnanın hazır formları çok fazla sodyum içerir. Aynı zamanda beyaz undan üretile markan da kan şekerini aniden yükselten boş karbonhidrat deposudur. Bu nedenle hazır bir makarna almak yerine evdeki gerçek peynirlerle makarna yapmak daha iyi bir fikir olabilir. 28. Konserve meyveler Sağlıklı bir besin kutulandığında şüphe duyulacak bir hal alır. Ülkemizde de son zamanlarda satılmaya başlanan konservelenmiş meyveler suni tatlandırıcılarla doludur. Bu da kısa vadede sizi o an çok mutlu etse de uzun vadede bel çevrenizi genişletmekten başka bir işe yaramaz. 29. İşlenmiş makarna sosu Kavanozlarda satılan hazır makarna soslarından uzak durmak için 30 yaşınızı beklemenize gerek yok ancak mutlaka bir başlangıç noktası gerekiyorsa, 30 yaşınızın ilk gününde hazır makarna soslarını hayatınızdan çıkarabilirsiniz. İlave şeker, tuz içeren bu soslar, inanın evde yaptığınız doğal soslardan daha lezzetli değil. 30. Kahve kreması Kahve kreması ve güneş kreminin çok fazla ortak noktası olduğunu biliyor muydunuz? Her ikisi de de ultraviyole radyasyon engelleyici olan titanyum dioksit içerir. Bu beyazlatma ajanıdır. Kahvenizin üzerine güneş kremi dökmek ne kadar iyi bir fikirse, kahvenize hazır kahve kreması koymak da aynı olabilir. Üstelik hazır kahve kremaları genellikle trans yağlar içerir. Uzmanlar trans yağların iltihaplanmaya neden olabileceğini, bunun da spor yaralanması ve yaşlanmanın sonucu olarak ortaya çıkan ağrıları şiddetlendirebileceğini söylüyor. e boyalı gazlı içeceklerden uzak durmanız gerekiyor. Çünkü şeker yumurtlamayı olumsuz etkilemekle kalmıyor, zayıf sprem hareketleri ile de bağlantılı görülüyor. Serinleyeyim veya susuzluğumu gidereyim derken, çocuk hayallerinizi zora sokmayın.