Türkiye’nin önde gelen mühendis müşavir firmalarından Prota Mühendislik, 30. kuruluş yılı münasebetiyle ‘Yeni Nesil Deprem Yönetmelikleri ve Deprem Mühendisliğinde Yeni Teknolojiler’ sempozyumu düzenledi.
AR-GE çalışmalarına katkılarıyla bilinen Prota Mühendislik, dünya ve Türkiye’nin önde gelen deprem mühendisliği uzmanı bilim adamlarını Ankara’da bir araya getirdi. Cermodern’de 2 gün sürecek olan ‘Yeni Nesil Deprem Yönetmelikleri ve Deprem Mühendisliğinde Yeni Teknolojiler’ sempozyumuna yönetmeliklerin hazırlık çalışma grup liderliğini yapan Türk akademisyenler ile konuyu uluslararası platformda izleyen dünyanın önde gelen mühendis ve akademisyenleri katıldı. Sempozyuma katılan uluslararası konuşmacılar arasında İtalya Pavia Üniversitesi’nden Prof. Michele Calvi, Kanada Toronto Üniversitesi’nden Constain Christopoulos, Yunanistan Patras Üniversitesi’nden Prof. Michail Fardis, ABD New York Buffalo Üniversitesi’nden Prof. Andre Filiatraut, Slovenya Ljublina Üniversitesi’nden Prof. Peter Fajdar, Orta Doğu Teknik Üniversitesi’nden Prof. Haluk Sucuoğlu ve birçok mühendis yer alıyor. Sempozyumda, Amerika başta olmak üzere Avrupa ve dünyanın ileri gelen depreme maruz ülkelerinde kullanılan yeni nesil deprem yönetmeliklerine ve bu yönetmeliklerdeki tasarım felsefesine yönelik sunumlar yapıldı.
Sempozyumun açılış konuşmasını yapan Prota Mühendislik A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Joseph Kubin, yeni bir bilimsel etkinlikle bir araya gelindiğini belirterek, “Ülkemizde bilimsel etkinlikleri genellikle üniversiteler, kamu kurumları, sivil toplum kuruluşları düzenlerler. Biz özel sektör olarak Prota olarak biz biraz daha vizyonu değiştirerek özellikle bu etkinlikleri düzenleyici katılımcı olarak her zaman girmeyi gelenek olarak oluşturduk. Bu etkinliklerde ana hedefimiz konunun ve paydaşlarının bir araya getirerek deprem mühendisliğin de yeni gelişmekte olan yöntemleri, kavramları ve teknolojileri güncel durumun anlatılıp uygulamaların tartışılacağı bir alandır. Çok yakında yayınlanacak olan deprem yönetmeliğimizi hazırlayan, bilimsel çalışmalarıyla ülkemizin gururu olan Türk bilim insanları davetimizi kabul ettiler. Bizi onurlandırdılar. Şuanda salonumuzda 42 üniversiteden, 29 kamu kurumundan, 55 müşavirlik firmasından, 17 sismik yalıtım ve tedarikçi üreticisinden, 29 tanınmış teknoloji firmasından, 12 farklı ülkeden akademik kuruluşundan oluşan 500’ü aşkın katılımcı yer almaktadır. Bu etkinliğin başarıya ulaşmasındaki en büyük katkı doğal olarak katılımdır” diye konuştu.
“SEMPOZYUMUN DÜZENLEMESİ PROTA’NIN BECERİLERİNİ SÜREKLİ OLARAK GELİŞTİREN KURUMSALLAŞMIŞ YAPISININ VE YENİ TEKNOLOJİLERE VERDİĞİ ÖNEMİN ÖNEMLİ BİR GÖSTERGESİDİR”
Türk Müşavir Mühendisler ve Mimarlar Birliği Başkanı Demir İnözü ise, Türkiye için sempozyumun önemine dikkat çekerek, “Türkiye teknoloji yenilikçi ve araştırmaya geliştirmeye odaklı bir şekilde çalışarak, yüksek katma değer üreten az sayıdaki teknik müşavirlik arasında yer alan Prota’nın 30. kuruluş yıl dönümü dolayısıyla firma kurucularını, yöneticilerini ve tüm çalışanlarını kutlar başarılarının devamını dilerim. Deprem mühendisliği, yapı dayanaklığı nitelikli çalışmalarının 30. yılında Prota firmasının ülkemizin bilimsel atmosferine büyük katkı sağlayacak bu uluslararası sempozyumu düzenlemesi Prota’nın becerilerini sürekli olarak geliştiren kurumsallaşmış yapısının ve yeni teknolojilere verdiği önemin önemli bir göstergesidir. Büyük bir bölümü birinci derece de deprem kuşağında yer alan Türkiye’de depremlerde büyük can kayıpları yaşıyoruz. Depremlerde sarsılma ve uyanması gereken bazı zihinler hala uyanmamıştır. Yanlış yerleşimler ve yapılaşmalar, doğru şekilde tasarlanmayan, doğru malzeme kullanılmayan, kalitesi bir şekilde inşaat edilen binalar depreme karşı büyük risk taşımaktadır. Tasarım ve yapım aşamasında denetim yetersizdir. Yapı denetimi her aşamada niteliksiz kişi ve kuruluşların eline bırakılmıştır. Kamusal denetimde büyük eksiklikler vardır. Yönetmelikler ve yasal yaptırımlar yetersizdir. Kentsel dönüşüm projelerinde yer seçimi, zemin seçimi ve yapıl sırasında depreme karşı güvenlik birinci, öncelikli olmalıdır. Bu sempozyum uzun uğraşlar sonucunda Türkiye’de yürürlüğe girmesini beklenen yeni deprem yönetmeliğinin tartışılması, tanıtılması burada olanak sağlayacağı için özel bir önem taşımaktadır” şeklinde konuştu.
“1939’DAN BU YANA DEPREMLERLE UĞRAŞIYORUZ”
İstanbul Proje Koordinasyon Birimi Direktörü Gökhan Elgin de, “Burada fikir alışverişinde bulunmak, doğruları bulmak, geleceğe yönelik vizyonel yaklaşımlarla mühendislik alanında gelişmeleri en günce şekilde dünya ile beraber takip edebilmek. Bunun için buradayız. Bizde proje koordinasyon direktörü olarak bunların yakın takipçisi olacağız” dedi.
Konuşmaların ardından birinci oturum başkanlığını yürüten AFAD Deprem Dairesi Başkanı Murat Nurlu, Türkiye’nin ‘deprem’ diye bir gerçeği olduğunu belirterek, “Birinci derece deprem bölgesinde binalarımızın sayısı 10 milyon civarında. Nüfusumuzda 33 milyon. İkinci derece deprem bölgesine baktığımız zaman da toplam bina sayısı içinde 5 milyon bina, yüzde 25 oluyor toplam binalar içerisinde ve nüfusumuz da 22 milyon. Sonuç olarak ülkemiz bir deprem riski altında yaşıyoruz. 1939’dan bu yana depremlerle uğraşıyoruz. Deprem yönetmeliklerimiz, deprem haritalarımız sürekli güncelleniyor. Bundan sonra da güncellenecek. Bu çalışmaları bir koordinasyon içerisinde yapıyoruz. Tabi burada önemli olan bu işlerden sorumlu olan sadece AFAD diye düşünmemek gerekiyor. Bizim burada yapmamız gereken insanlarımızı olabilecek depremlerde en az zararla, en az can kaybıyla kurtarabilmektir” ifadelerini kullandı.
ODTÜ İnşaat Mühendisliği Bölümü öğretim üyesi ve ODTÜ Yapı ve Deprem Mühendisliği Laboratuvarı yöneticisi ve İtalya’nın Pavia Üniversitesi Deprem Mühendisliği programının (Rose School) öğretim kadrosunda da yer alan Prof. Dr. Haluk Sucuoğlu, konuşmaların ardından ‘Performans Esaslı Deprem Mühendisliğinin Temel Kavramları’ hakkında sunum yaptı.